-
1.
-3Sabah kalktığımda lanet bel ağrım her zamanki gibi canımı sıkıyordu ne de olsa kaçak Göçek yaşamak ve ionia ( bulunduğum ülke) deki tüm paralı askerler ve katiller kafama konulan 100.000 gibke lik para ödülü için beni arıyorlardı bu nedenle sürekli ormanlarda etrafa tuzaklar kurarak uyurdum tabi buna uyumak denirse nedenmi kafamda 100.000 gibke var bunun sebebi sebebi ni anlatmam için geçmişe dönelim ne yazıkki 2 ay önce rüntera (dünya) daki savaş konusunda en güçlü olan ülkelerden biri olan noxus bize savaş açtı ionia çok barışcıl bir ülkedir ancak bu savaşamayacağımız anldıbına gelmez ülkede karma gibi usta denge büyücüler kinkou (denge tarikatı) gibi güçlü isimler olsada onlar çok ileri gisilmediği sürece tarafsızlar fakat noxus inanın bana aşırı ileri gidiyorlar o kadarki kimyasal silahtan biyokimya ile güçlenmiş yaratıklara kadar ne ararsanız bu pisliklerde var adamlar içimizdeki insafı bildikleri için savaşta önden çocukları gönderiyorlar benim ülkem asla çocukları öldürecek kadar kötü olamaz fakat bu bin kuruları yokmu
-
2.
+1Rez alan Bi kişi bile olursa devam edeceğim sadece lol değil bir sürü oyun karakterinin hikayelerini yazacağım
-
3.
+1Abimi o gece gömdüm ve bunlara sebep olan kişiyi bulmaya koyuldum onu bulduğumda adının riven olduğunu öğrendim kocaman bir kılıç vardı elinde neredeyse kendisi kadar hangisi daha ağır riven kılıcınmı yoksa geçmişinmi
-
4.
0O kılıcın daha küçük kısmıymış kılıç kat kat arttı artık bu kadının rüzgar stili kullandığı kesinleşmiş kılıcı ile üzerime yeşi rüzgar dalgaları savurdu bende rüzgar duvarı ile karşıladım yüzünde bir gülümseme belirdi uzun süredir kendime denk birini bulamamıştım dedi üzerime doğru koşmaya başladı üzerinde bulunduğumuz çamurlu zemin yüzünden yavaş hareket ediyordu ama elleri için bunu demek yanlış kılıcı savurdu altından kaydım kılıcınmı ona sağlayacaktım ki anında karşıladı geriye savruldum. U kılıç aşırı ince olsa gerek bir kadın bu kadar rahat savuruyorsa bunu dememle sıplayıp üstüme gelmesi bir oldu hedefi beni ikiye ayırmaktı ama kılıcım la karşılık verdim kılıcın kırılmaması o kadar şaşırtmıştı ama bunun adı irade gücüydü farkettim ki dizlerime kadar çamura battım rüzgar savurarak onu kendimden uzaklaştırdı güçlükle çamurdan çıkarken bir yandan üzerime koşuyordu bu kılıcı nasıl savurabiliyordu o şeyi kaldıramam bile çok ağır o kadar ağırki berkide zemin çamur olmasa yee çökmez kemiklerim kırılabilir kılıcı rün denilen büyülü taşlar ile güçlendirilmişti artık gücümüzü arttırıyorduk 10 dakikaya yakın böyle geçti artık çamurlu arazinin yerini koca bir çukur almıştı ağaçlar etrafa savrulmuş köylü ve asker bozmaları bu tarafa doğru geliyordu kılıçlar her çarpıştıpında fırtınalar kopuyor insanların yaklaşamayacağı bir düello idi bu ama savaş yeni başlıyordu
-
5.
0Bunun üzerine suratımı gizleyerek kasaba kasaba gezdim rüzgar stili kullanan bir kadın ile ilgili söylentiler duydum onun olduğu yöne doğru giderken bir uçurumun kenarındaki ağacın altına yaslandım üzerimde dolunayı verdiği ışık ve ağacın yapraklarının dökülmesi ile uzunca süre sonra huzurluyum bir sesin geldiğini duydum gelen abim si yone nasıl gidiyor dedim bana yaptıklarım için hesap sordu içerse Bi yerlerde benim yapmadığımı biliyordu ama oda herkes gibi senden başka rüzgar stilini ülkede kullanabilen kimse yok ve seni bu gece adalete teslim edeceğim dedi bunu yapmaması için yalvardım ama nafile bu gece ya abimi öldürecekdim yada o kardeşini öldürecek ti yone ile karşılıklı olarak daireler çizdik Bi süre bakıştık adeta hasret giderir gibi ardından bir metal sesi ve abim yere serildi abimin yanında diz çöktüm ne gerek vardı dedim buna hiç gerek yoktu seni seviyorum demek istedim ama ben daha lafımı bitirmeden abim çokdan gitmişti suratında ise hafif bir gülümseme vardı
-
6.
0ionia meclisine kadar cesedini ve haramın ağırlığı ile birlikte sırtımda taşıdım ancak kaçmaya niyetim yoktu bu yaptığım için hapis de yatmam en iyisi olacaktı sanırım ancak en kötüsü bunu sen yaptın yasuo demeleriydi tüylerim diken diken oldu adeta titredim ben yapmadım desemde nafile beni tutmak için gelen gardiyanları etkisiz hale getirip koştum koştum sonu şelaleye çıkan Bi üçürüma kadar kaçtım önümde iki seçenek vardı işlemediği bir suç için esaret yada kendimi kaderin kollarına bırakmak denedim ve şu an hikayeyi anlatıyorum bunu benim yaptığımı düşünmelerini sebebi bu adamı rüzgar stili ile öldürmüşler bu stili ionia da kullanabilen bir tek ben varım işte bu yüzden herkes beni arıyor herkes ölmemi istiyor bu beni yıldıramaz bunu yapan bin kutusunu bulacak ve ona hakkettiği dersi vereceğim
-
7.
0Kılıcım ile adeta noxus lu generallerin arasında dans ediyordum benim gelmem ile herkes in morali düzeldi noxus generallerin deşerken kimyasal silahlar atılmaya başladı rüzgar ile Bi müddet savuştursamda saldırıların sadece bizi hedeflemesi belliydi dediğim gibi noxus şerefsizler ile dolu bir ülkeydi ve kazanmak için kendi askerlerinin canı umurlarında bile değildi canımı oradan zor kurtardım yaşlı adamın yanına döndüğümde artık o adam yaşamıyordu suçum çok ağırdı hem savaşı kazandıramadım hemde korumakla yükümlü olduğum kişiyi koruyamadım
-
8.
0Kılıç kullanmada insan üstü yeteneklerim olduğu daha küçükken belliydi abim yone her zaman bu özelliğim için bir bedel ödeyeceğimi söyler dururdu ama ona hiç kulak vermedim konu çok karıştı bundan 2 hafta önce ionia meclisinin ileri gelenlerinden birini korumak ile görevliydim bir gün ionia dağlarının içinden çıkarken bir savaşa tanıklık ettim yardım edersem ülkemin askerlerini kırtarabiilirdim tabi onlara asker denirse yarısından fazlası köylüyü onların ölmesine müsaade edemezdim koruduğum yaşlı adama dönüp dedimki buradan ayrılma çünkü seni almaya geleceğim aşağı hızlı Bi şekilde indim kılıç kullanmada yetenekliyim derken kılıcı dan hortumlar rüzgarlar savunmak gibi yeteneklere bahsediyordum
-
9.
0kes amk liselisi
-
10.
0O anda noxus un 3 liderinden biri darius geldi bu erif kesinlikle tehlikeliydi riven ne kadar git buradan artık sizden biri değilim desede etrafı noxus askerleri sardı darius gitmem için, bana şans verdi ama nafile adımı ya bu gece temize çıkaracaktım yada ölecektim darius git dedikçe diklendim darius savaşa taktiksel olarak iyiydi fakat onu gören bilir savaş konusunda bir yaratıktır en büyük özelliği insanların üstüne sıplayıp dev baltası ile ikiye ayırmasıydı üzerine gittim ama yaklaşamıyordum o kadar kendinden emindiki EĞER BU SAVAŞA BiRi MÜDAHALE EDERSE ÖNCE O ÖLÜR Dedi tabi buna savaş denirse ben kaçıyorum o kovalıyor burda ölmeyi düşünmüyordum riven beni inanılmaz yormuştu rüzgar kullanamıyorum ayakta zor duruyordum. Bu işin başında olsak rüzgar stili ile onu darmaduman ederdim. Ama değiliz arkamı ağaca verdim kaçacak yerim yokdu son ana kadar savaşacakdım birazdan yanındayım abi dedim ve yaa hak darius yukarı zıpladı sanırım en ünlü öldürme şeklini üstümde kullanması beni onurlandıracakdı yanlış anlamayın bu herifi yenebilirim ama çok yorgunum işte o anda bayıldığım sandım ama hayır kesinlikle bayılmadım ama etraf gece yarısına göre bile zifiri karanlıkdı ben ne oluyor derken yeniden görebilir oldum karşımda o vardı gölge tarikatının lideri zed
Zed= seni tanıyorum darius adamların artık ölü
Arkamı döndüğümde hemen hemen 30 asker yere serilmiş ti
Şöyle devam etti etrafta sen göremesende her yerde gölge tarikatı var git sana zarar vermicem darius kahkaha attı kapa çeneni ve savaş benimle dedi zed blöf yapmıştı beni kollarına alıp yerin dibine girdi evet yerde kara bir portal ile beni meclisin önüne bırakı gölge tarikatı kötü olsada ionia yı şu zor günlerde korumaya çalışıyorlardı meclis onun gölgelere ışınlanabildiğini bildikleri için yakalamaya bile tenezzül etmediler zed bu adam katil falan değil meclisin sağ kolu sör pan (korumam gereken adam) onu bir noxus askeri indirdi deyip be öylece yere bırakdı ve gölgelere karıştı sanırım aklandım yada esaret
başlık yok! burası bom boş!