1. 1.
    +4 -1
    şARkı, şiir,film, söz,sanat, ansının amı vb... amaç iç darlanması,, hadi pankuştolar..
    edit:başlığa giripte birşey paylaşmayan ibinedir ağır ılıktır ..
    ···
  2. 2.
    -1
    devam panpalar.. sanat yapın lan gece gece..
    ···
  3. 3.
    -1
    @2 öldüm bayıldım yarıldım panpa şarkıya da darlanalım dedim ama neyse... sen öle diosan öle olsun...
    ···
  4. 4.
    +1 -1
    @3 nabtın panpa sen ..şuku..
    ···
  5. 5.
    0
    @6 şuku kardeşim bayıldım lan..
    ···
  6. 6.
    0
    @11 bak bu da iidir...
    ···
  7. 7.
    0
    @13 panpa sen mi yazdın lan?
    ···
  8. 8.
    0
    bu arada ben jazz müziğe bayılırım ki şunu bi dinleyin derim panpalar..
    http://www.youtube.com/watch?v=nAJlZ_udySg
    adamı giber lan bu şaheser...
    edit:bu arada bu grup türk bi gruptur 2005 te olması lazım dağıldılar amkiim..
    ···
  9. 9.
    0
    @19 bu nedir kardeş bu arada?
    @20 nerelisin gardaş?
    @21 rakı olaydı keşke votka takıldık bu akşam panpa
    @22 gibti lan beni...
    ···
  10. 10.
    0
    bu arada votkamı doldurup geliyorum, bekliyorum sanatsal paylaşımları
    ···
  11. 11.
    0
    @28 nerden buluon lan bunları?... şuku..
    ···
  12. 12.
    0
    Mona Roza, siyah güller, ak güller
    Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
    Kanadi kirik kus merhamet ister
    Ah, senin yüzünden kana batacak
    Mona Roza siyah güller, ak güller

    Ulur aya karsi kirli çakallar
    Ürkek ürkek bakar tavsanlar daga
    Mona Roza, bugün bende bir hal var
    Yagmur igri igri düser topraga
    Ulur aya karsi kirli çakallar

    Açma pencereni perdeleri çek
    Mona Roza seni görmemeliyim
    Bir bakisin ölmem için yetecek
    Anla Mona Roza, ben bir deliyim
    Acma pencereni perdeleri çek..

    Zeytin agaçlari sögüt gölgesi
    Bende çikar günes aydinliga
    Bir nisan yüzügü, bir kapi sesi
    Seni hatirlatiyor her zaman bana
    Zeytin agaclari, sögüt gölgesi

    Zambaklar en issiz yerlerde açar
    Ve vardir her vahsi çiçekte gurur
    Bir mumun ardinda bekleyen rüzgar
    Igibsiz ruhumu sallar da durur
    Zambaklar en issiz yerlerde acar

    Ellerin ellerin ve parmaklarin
    Bir nar çiçegini eziyor gibi
    Ellerinden belli oluyor bir kadin
    Denizin dibinde geziyor gibi
    Ellerin ellerin ve parmaklarin

    Zaman ne de cabuk geciyor Mona
    Saat onikidir söndü lambalar
    Uyu da turnalar girsin rüyana
    Bakma tuhaf tuhaf göge bu kadar
    Zaman ne de çabuk geciyor Mona

    Aksamlari gelir incir kuslari
    Konar bahcenin incirlerine
    Kiminin rengi ak, kimisi sari
    Ahhh! beni vursalar bir kus yerine
    Aksamlari gelir incir kuslari

    Ki ben Mona Roza bulurum seni
    Incir kuslarinin bakislarinda
    Hayatla doldurur bu bos yelkeni
    O masum bakislar su kenarinda
    Ki ben Mona Roza bulurum seni

    Kirgin kirgin bakma yüzüme Roza
    Henuz dinlemedin benden türküler
    Benim askim sigmaz öyle her saza
    En güzel sarkiyi bir kursun söyler
    Kirgin kirgin bakma yüzüme Roza

    Artik inan bana muhacir kizi
    Dinle ve kabul et itirafimi
    Bir soguk, bir garip, bir mavi sizi
    Alev alev sardi her tarafimi
    Artik inan bana muhacir kizi

    Yagmurlardan sonra büyürmüs basak
    Meyvalar sabirla olgunlasirmis
    Birgün gözlerimin ta içine bak
    Anlarsin ölüler niçin yasarmis
    Yagmulardan sonra büyürmüs basak

    Altin bilezikler o kokulu ten
    Cevap versin bu kanli kus tüyüne
    Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
    Bir tüy ki kapali gece güne
    Altin bilezikler o kokulu ten

    Mona Roza siyah güller, ak güller
    Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
    Kanadi kirik kus merhamet ister
    Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
    Mona Roza siyah güller, ak güller7
    edit:sezai karakoçun bir şiiridir.. kendisi şizofren bi abimizdir..
    ···
  13. 13.
    0
    @33 yok ama düziçinde bulunmuşluğum var.. severim oraları..;)...
    edit:izmirliyim..:)
    ···
  14. 14.
    0
    @34 kardeşim varsa cidden üşenmiosan yaz bişiler daha ya da bul netten kopyala ne biliim...
    ···
  15. 15.
    0
    @36 oda kabulumuz panpam... maksat iç darlanması değil mi amkiim..:)
    ···
  16. 16.
    +1
    bu arada arkadaşlar bu akşam işten eve gelirken arabada 135 kere bu parçayı dinledim amkimm..
    http://www.youtube.com/watch?v=6sXRQttLj-s
    ···
  17. 17.
    0
    @38 link var mı panpa?
    ···
  18. 18.
    0
    @42 kimden nerden alındıını da paylaş panpa ..yani müthiş... devdıbını okumak isterim..
    ···
  19. 19.
    0
    @43 bayıldım amkiim o nedir lan?... bu arada sezai abimiz gerçek bir şizofrendir okurum şiirlerini...
    @47 iimiş panpa ama nerden alındığını yazarsanız daha iyi olur.. emeğe saygı sonuçta..
    @48 kafama sık... *
    ···
  20. 20.
    0
    soğuk ve şehirlerarası
    otobüslerde vazgeçtim
    çocuk olmaktan
    ve beslenme çantamda
    otlu peynir kokusuydu babam...

    Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama
    yeme ihtimalini sevdim.

    ilkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
    (Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o
    zaman) özlemeye başladım herkesi.. Ve bu hasret öyle
    uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım
    sonra..

    Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
    Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...

    Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan
    kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık..
    Ben doktor
    oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
    Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu,
    pütürlü duvarlara ve Türk Dil Kurumu'na inat bir
    Türkçeyle... Ağbilerimizden öğrendik, Ş harfinden
    orak çekiç figürleri türetmeyi..

    Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
    Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu
    haber bültenleri..
    Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
    Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
    (Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik
    dikenleri saymazsak..)
    Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu.. Ve belli bir
    saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber
    bültenleri.. Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim..
    Ve hiçbir mahkeme tutanağında geçmedi adım..
    Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm
    sadece..


    Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde ama
    sen yoktun.. Ben, senin beni sevebilme ihtimalini
    seviyordum, suni teneffüs saatlerinde.. Okul servisi
    seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine
    zütürüyordu.. Ben, senin benimle Tunalı Hilmi
    Caddesine gelebilme ihtimalini seviyordum..

    Ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

    Yaz sıcağı toprağa çekiyordu tenimin çatlamaya hazır
    gevrekliğini.. Sonra otobüs oluyordum,
    kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü..
    Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş
    ovasının yalancı maviliğini.. Otobüs oluyordum bir
    süre.. Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum,
    yanağım otobüs cdıbının garantisinde..
    Otobüs oluyordum.. Bir ülkeden bir iç ülkeye..
    Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum...

    Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın
    listesinin.. Korkuyordum.. Sonra iniyordum otobüsten..
    Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün
    en kısa, ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu
    koşuyordum.. Çünkü sonunda annem oluyordum babam
    kokuyordum sonunda...

    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim,
    çocuk olmaktan..
    Ve beslenme çantamda
    otlu peynir kokusuydu babam...

    Ben seninle birgün Van'daki bir kahvaltı salonunda...
    Ben seninle (sadece bilmek zorunda kalanların bildiği)
    bir yol üstü lokantasında...
    Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay
    kıvamında bakan Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak
    damında..
    Ben seninle herhangi bir insan elinin terli
    coğrafyasında olma ihtimalini sevdim..

    Ben senin,
    beni sevebilme ihtimalini sevdim !
    edit:sevmem kendisini ama güzel bir çalışması yılmaz erdoğanın
    Tümünü Göster
    ···