1. 71.
    0
    dovhakiin - 14.gün / 2
    çok geçmeden ne yazıkki haklı çıkıyorum. silah sesleri kesiliyor, yerine çığlık ve inlemeler alıyor. o anda cephanelikten arakladığım 3 tane el bombası aklıma geliyor! içeri koşuyorum ki durum vahim, demin kanlı canlı gördüğüm insanarın bağırsakları elden ele geziyor. çekiyorum pimi atıyorum zombilerin arasına. beni farkedemeden bomba patlıyor. sırtıma yapışan organ parçalarını hissedebiliyorum. arkamı dönüyorum, koridor sessizliğe kavuşuyor yeniden ama kulağımda halen bir çınlama var. ilerdeki süs havuzunu görüyorum hemen koşup içine atıyorum kendimi bu pisliklerin organları üstümden çıktığı kadar çıksın diye batıp batıp çıkıyorum suya. olduğu kadar.
    halo ve jasmin içeri girdiklerinde jasmin oracığa kusuyor çünkü sadece 2 gün hayatta kalıp kampa sığınmıştı daha önce böyle iğrenç birşey görmemişti. halo da zor tutuyor kendini kustu kusacak. heryerimi temziledikten sonra listedekileri aramak için markete dağılıyouz. elimde üsten aldığım pala var arkadaki migrosa doğru ilerliyoruz 3 farklı yönden. ortalıkta 3-4 tane zombi var ama ses yapmayı göze alamayız. sessizce koşarak hızlı bir hamleyle 2 sinin kafasını pırasa gibi kesiyorum diğerleri uyanana kadar işe jasmin dalıyor sopayla diğerini de halo alıyor tam o sırada.
    2 saat sonra
    yol şimdilik temiz listedekilerin çoğunu aldık sadece 2 kasa bira kaldı ama onu alıp almamak konusunda tereddütteyiz. zaten yükümüz ağır gereksiz bişeyle hayatımızı tehlikeye mı atıcaz diyoruz. almama kararı veriyoruz ve dışarı çıkıyoruz. hay amk ya! sanırım attığım el bombası komşuları uyandırmış amk dışarısı en az 20-30 zombiyle dolu. bizi farkettiler! silahları çekiyoruz mecburen ben m4a1 le tık tık kuş gibi indiriyorum ipneleri alıştım artık. jasminle halo daha bırak kafadan vurmayı gövdeye isabet ettiremiyorlar henüz. içimden o anda şeytani bir düşünce geçiyor. bunlar beni değil ben bunları koruyorum amk bırak ne halleri varsa görsünler diyorum. zaten 12-13 zmbi indirmişim daha bi en az 20 tane daha var koşarak geliyor bazısı. ateşi kesiyorum jasmin bana bakıyor ve anlıyor ne yapacağımı. ama halo kendini kaptırmış durumda ateş etmeye devam ediyor bizden en az 5 metre kadar ilerde. yere bıraktığı çantayı alıp çaktırmadan jasminle beraber uzaklaşıyoruz hızlıca oradan. 3 dakika geçmiyor halonun sesini duyuyoruz, duymamaya çalışıyorum ama jasmine ağlamaya başlıyor olduğu yerde. onu da bırakıp gidiyorum. ama arkamdan sesleniyor "lütfen, lütfen beni bırakma ölmek istemiyorum"...
    Tümünü Göster
    ···
  2. 70.
    0
    dovhakiin - 14. gün
    ekiple beraber komutanın verdiği yerlerden birine varmak üzereyiz. sabahın ilk ışıkları görünmeye başladı, etraf fazla sessiz. komutanın verdiği kağıtlar içinde başka bir not kağıdı buluyorum, açıp okuyorum. anasını gibeyim! komutan geçen gece gördüğüm yaratıklardan istanbul içinde 17 tane olduğunu 4 ünün öldürüldüğünü ancak geri kalan 13 tanesinin hala dışarda biryerlerde olduğunu yazmış. yazdıklarına göre bu kimyasal deneyle başka bir insan geliştirme deneyi karışınca insan üstü 17 denek mutasyonla beraber bu hali almışlar. görürseniz kaçın yazmış bin bide dalga geçer gibi.
    ilerliyoruz. haritadaki ilk bölgeye çok yaklaştık. üsküdarda karacahmet mezarlığını geçtik yokuş yukarı çıkıyoruz. birden bahsedilen yerin capitol olduğunu farkettim. bizi buraya yönlendşrmesinin sebebi bundan 1 hafta önce üsküdarı kapitole kadar temizlemiş olmalarıydı. içerideki zombileri bilemem ama dışarıda neredeyse hiç zombi yoktu. yavaştan capitole girdik zek aptal gibi üzerindeki silahlarla metal dedektöründen geçince ortalık bir anda şenleniverdi. alarmı kapatmaya zaman kalmadan içerden stadyumdaymışız gibi dev bir uğultu yükseldi. "dışarııı" diye bağırdım ama bu mallar kaskatı kesildiler. koridorun sonunda bendiyim 100 sen de 200 zombi bize dogru koşmaya başladılar! dışarı çıkın diyorum ama sadece halo ve jasmin beni dinleyip dışarı doğru kaçmaya başladılar diğerleri ateş edip gelen zombileri durdurmaya çalışıoyor 20.. 30.. 40 tanesi öldü en az ama hala çok var. son kez haykırıyorum "dışarı çıkın amk!!!" ve kendimi dışarı atıyorum. içerden halen silah sesleri geliyor. sınırlı mermilerle dayanmaları mümkün değil...
    ···
  3. 69.
    0
    sabah oldu. bu lanet salgın başlayalı tam 13 gün geçti.
    yaklaşık 2 haftadır ilk kez derin bir uyku çekebildim. sabah beni uyandırıyorlar. bu akşam yola çıkmadan hazırlanmalıyız diyor tim arkadaşım ama önce tanışaman gereken başkaları var gel herkes seni bekliyor diyor. benim için hazırladıkları özel kamuflajlı ve kıyafetleri ve botları giydikten sonra çıkıyorum çadırdan. diğerlerinin yanına vardığımda tanışıyoruz. herkesin bir takma adı var tek tek tanışıyorum onlarla;
    -Zek 24 yaşında sıska bir arkadaş, erzak toplayıcı
    -Halo 30 yaşında silahları taşıyor
    -Jasmin 21 yaşında esmer bir amlı (güzel kız amk) keskin nişancımız ve aşçı
    -Razor 22 yaşında kısa boylu bir arkadaş
    -JJ 18 yaşında dikkat çekmekte üstüne yok, zeki bir arkadaş
    -ccc 33 yaşında doktor
    -Ra 27 yaşında eski polis
    sen de bir takma ad seç diyorlar. düşünüyorum...
    "dovhakiin" olsun diyorum özenti gibi hissetsem de dünyanın sonu gelmiş amk giberim özentiliği diyorum. şehirde sadece üste elektrik olduğunu farkettim ve yanıma 5-6 tane full şarjlı yedek laptop bataryası aldım @1 ile irtibatta kalabilmek için.
    akşam yaklaşıyor, silahları temziliyoruz, mermileri dolduruyoruz izin verildiği kadarıyla adam başına 4 şarjör düşecek şekilde. daha sonra benim eşyalar geliyor aklıma. gidip onları alıyorum. çıkarken binbaşıyla karşılaşıyorum, bana "görev" gibisinden 2 haritayla 1 de not kağıdı veriyor. biri erzak için diğeri ise istanbulun genel haritası. kağıtta ise zit'in başında kimsenin olmadığı ancak karar önceliğinin bende olduğu yazıyor. herşey hazır. akşam hava kararırken üsten ayrılıyoruz...

    not: caps vericem beyler izlediğim yolun haritasını falan işaretliyicem birazdan uplarım
    ···
  4. 68.
    0
    evde en az 15-20 gün hayatta kalmam için yetecek yiyecek vardı ve tabiki kendimi savunmam için onlarca şey...

    Banyonun kapısına gittim ve kapının sağına 5 ve soluna 5 olmak üzere toplam 10 tane çivi çaktım çivilere misine geçirdim ve örümcek ağı gibi birbirine doladım misineleri... Daha sonra 3 tane çöp poşedini yırtıp bir örtü gibi kapının önüne serdim. katanam her ihtimale karşı yanımda duruyordu daha sonra evdeki levye ile kapıyı açmaya başladım...
    ···
  5. 67.
    0
    biraz derslere bakıyım panpalar gelirim 1-2 saate dayanamam belki de o kadar
    ···
  6. 66.
    0
    yarım saatlik beklemenin ardından binbaşı beni odasına alıyor. "bak delikanlı bu gördüklerini anlatman sana buradaki insanlar arasında popülerite kazandırmaz tam tersine telaşa sebebp olur" diyor ben şaşkınım. hayır efendim kimseyi dehşete düşürmek istemem diyorum. bu bilgiyi öğrenmen gerek ama seni bu bilgiyle burada tutamayız bu olayla ilgili herşeyi öğrendikten sonra paniğe kapılmayan nadir kişilerdensin diyor ve ekliyor; "zombi imha timine katılmaktan başka seçeneğin yok. belli ki yeteneklisin 12 gün boyunca dışarda tek başına hayatta kalan gördüğüm ilk insansın senden aldığımız silahlardaki susturucuları yapmak çok akıllıca birşey bunu çoğu asker bile bilmiyor. bu bilgiler de üstüne eklenince ekibe çok faydalı olacağını düşünüyorum. gitmezsen seni kovmaktan başka çaremiz yok. seçi,m yapmak için 1 günün var" diyor ve dışarı çıkıyorum. kafam allak bullak. bana verdikleri çadıra gidiyorum. çadır arkadaşlarımın "zit (zombi imha timi)" olduğunu öğreniyorum. konuştukça 8 kişilik bir ekip olduğunu ve sadece bu üstekilerden oluştuğunu öğreniyorum hiçbiri asker değil hepsi hayata kalanlardan. ama en çok hayatta kalan bile sadece 5 gün hayatta kalabilmiş 12 gün onlara imkansız gibi geliyor. kararımı veriyorum. tek başıma olmaktansa grupla olurum yaşama şansım artar. derin düşüncelerle uykuya dalıyorum. rüyamda babamı görüyorum, onu özlüyorum..
    ···
  7. 65.
    +1
    --günlük dışı--
    AKşama devam edicem beyler bu başlığa yazmaya, sanırım 3 kişi yazıyor dergi mergi çıkarak amk çok sardı beni bu iş ehehehehe
    --günlük dışı--
    ···
  8. 64.
    0
    tam kızı kurtarmak için abisine saldıracaktımki kızcağızı yakaladı bin, resmen yiyor yahu çatur çutur koparıyor etini artık yapacak bir şey olmadığını görünce koşar adımlarla yanından geçtim açgözlü bin hem onu yiyor hem bana kol sallıyor yerken valla bıçağa yazık dedim direk kaçtım yukarı aynı kalası sıkıştırdım hemen, düşünüyorum burdan eve nasıl geçerim diye. hemde etrafa bakıyorum 3-5 kişi daha var çatıya çıkan ama ellerinde benim gibi mutfak bıçağı değil tüfekler tabancalar var. yerlere bakarken birden çatısında durduğum apartmanın kapısında bir topluluğun oluştuğunu görmeye başladım huurlar "çatırttt " diye ses geldi aşağıdan camı kırdılar ama demirlerin arasından geçemiyorlardı e tabi buldunuz çıtı pıtı kız cesedini saldırın dıbına koyayım... aradan 5 dakika geçti çatının kapısına vurmaya başladı kızın abisi, yada başka biriydi açıp bakmaya hiç niyetim yoktu. daha sonra bizim binaya çatıdan atlama gibi bir aptallık yapmayı düşündüm ama yemedi açıkçası 2 apartmanın arasında antalyaspor bayrağı asılı olan bi halat vardı kocaman dedim bu beni çeker mi acaba 90 kilo adamım amk çok düşünmeden bi attım kendimi yaklaşık 5 metre aşağıdaki halatın üzerine ulan kaldıkmı ortasında halatın ellerim acıyor en fazla 1 metre ilerledikten sonra kendimi atıverdim bizim apartmana doğru tamda bizim 2 kat üstümüzdeki dairenin balkonundaki demirlikleri tutuyordum kas masta yok amk paso yağ var birazdan düşücem tam düşecekken bir ses duydum atladığım çatıdan "ppppattttttttt " diye ulan o bin nasıl açmış o kapıyı direk bana doğru atladı varya uçacağını falan sandı heralde bin karşı apartmanın bahçesine çakıldı kaldı tam ona bakarken altımda 1-2 tane gezinen zombi farkettim dedim böyle olmayacak tutturabilirsem alt kattaki demirliklere tutunayım belki komşular yaşıyordur ha zombilerse bile en azından tanıdıklara yem oluruz bari dedim ve bıraktım kendim bir kat aşağıdaki demirlikleri tutmak üzere, şansıma tamda balkondaymış arkadaş bi an elindeki silahı bana doğrulttu o panikle tam vuracakken " tut beni " dedim attı silahı yavaştan yardım etti balkona çıkmama olanları o daha iyi biliyormuş, anlattı bana yunanistandan başlayıp her şeyi. En sonunda kendi daireme indim ve bizim veli hala kapıya vuruyordu. iyiki kilitlemiş, yada zombi olacağını biliyor muydu ? bunu artık öğrenmemin imkanı yoktu... Odama gittim duvarda asılı olan katanamı aldım zamanında tam 900 lira vermiştim o katanaya varya lise 3ten beri duvarda durur öyle en sonunda bi işe yaratacaktı 3 tane de shuriken yani ninja yıldızım vardı elimdeki dandik bıçakları bir kenara bırakıp tuvaletin yolunu tuttum
    Tümünü Göster
    ···
  9. 63.
    0
    inci izmire gidelim diyo, niye diyorum, uzaklaşalım istanbuldan batmış bu şehir, belki yolda düzgün bi yer buluruz diyo. başka seçenek yok ki mecburen gitcez işte. çıkışa doğru depoyu full'leyelim diyoruz, benzinlik arıyoruz. opet var terk edilmiş, ona yaklaşıyoruz. kızlar arabada kalıyo, arkadaş benzini dolduruyo, ben de silahla onu koruyorum, tehlike yok gibi görünüyo henüz. yola çeviriyorum kafamı, bomboş.
    benzinliğin arkasında ormanlık alan var, ordan sesler geliyo biraz. artıyo bu sesler, arkadaşa sesleniyorum hadi olm sıçcaz şimdi diye. tamam olm doldu dur 2 dk diyo. sesler devam etmekteyken, tuvalatlerin oldugu taraftan 3 tane zombi çıkıyo, bizi görmediler henüz. sonra kafayı çeviriyo teki, kokuyu almıştır. diğerleri de aynısını yapıyo. hızlanıyosa bunlar bize diyorum. al işte sıçtık diyorum. diğer tarafta restaurant var, ordan da 1 tanesi fırlıyo. bu biraz daha hızlı, ilk dönüp bunu indiriyorum, 4 mermi atıyorum vuramıyorum ki en başta amk. ama tepmesini falan öğrenince biraz daha düzgün hedef alıyoruz artık. tuvalet tarafına dönüyorum tam indircem bunları, bakıyorum arkadaş doldurmuş depoyu. atlıyoruz arabaya, çıkıyoruz benzinlikten.
    ···
  10. 62.
    0
    biniyoruz arabaya kapıya gidiyoruz, inip kapıyı açıyo x çıkıyoruz kapatıyo geri biniyo arabaya. kızlar hiç silah kullanmamış, ben de çok kullanmadım küçükken babamla ava giderdik orda av tüfeği kullanırdım ama g3le bir değil tabii. tabancalara ilgin oldugu için browningim vardı, hem emniyet olsun diye. ama yılda 10-15 mermi anca sıkardım. yine de tekniği biliyorum diyelim.
    çıktık ilerliyoruz, nereye gideceğimizi de bilmiyoruz hani.
    ---not: beyler istanbullu olmadıgım için semt adı falan ayarlayamıyorum hangileri yakın bilmediğim için---
    rahatlayalım diye cd takıyorum cd çalara. avenged sevenfold-nightmare albümü var, başlıyo çalmaya. ciddenn kabusdayız amk.
    arabadayken karşımıza zombiler çıkıyo, ama çarpmamaya dikkat ediyoruz, 3 tanesine çarpsak kaporta gibilir çünkü.
    amaçsızca sürüyoruz arabayı, düşünüyorum hata mı ettik kaçıp da diye.
    ailemi düşünüyorum, taa amasyadalar. buluşma şansım olmayacak heralde, olayların ilk haftasının içinde kardeşimle konuşmuştum, kapıyı falan iyice kapatmışlar sorun yok diyodu, inşallah hâlâ öyledir durumları.
    ···
  11. 61.
    0
    Tabi ben asosyal bin 2 gündür dışarı çıkmıyorum, karşı apartmanın çatısına çıkarsam bizim tuvaletin küçücük camından içerisini görebileceğimi düşünerek dışarı çıkıyorum her zaman açık olan bakkalın kapalı olması çok ilginç gelmişti bana, tam diğer apartmanın kapısından içeri girecekken birden 20 metre ilerideki kavşakta bir ambulans direğe çarptı hemen 112yi aramak için telefonu cebimden çıkardım ve şarjının bittiğini gördüm. Velinin anlattıklarından ve banyoda olanlardan etkilenmiş olmamdan kaynaklansa gerek gidip bakmaktan korktum ve hemen yan apartmana girip dış kapıyı hızlıca kapattım 4 katlı apartmanın çatısına doğru çıkarken 2. kattaki bir daireden çığlık sesleri duydum ve hızlanmaya başladım çatıya çıktığımda kapının arkasına orada bulduğum kalasımsı bir şeyi koydum ve iyice sıkıştırdım açılmasın diye. daha sonra apartmanın bizim apartmana bakan tarafına doğru yürürken birden bizim tuvaletin camından çıkan bir kol gördüm sanki çıldırmıştı veli ağzı burnu kaymış o küçücük camdan dışarı çıkmak istiyordu iyice baktım gözleri bu sabah geldiği gibi bakmıyordu bembeyaz olmuşlardı... o an şok geçirdim orada, yaklaşık 10-15 dakika boyunca hayatım üzerine düşündüm, yapmak isteyip yapamadığım şeyler çok fazlaydı ama ben öyle bir manyaktımki... "abi zombi istilası olsa" keşke derdim hep veli ve diğer yakın arkadaşlarıma... Bilmiyorum küçüklüğümden beri uzaylılar ve zombiler ile çok ilgilenirdim. Yıllardır arkadaşım olan velinin belkide öldüreceğim ilk zombi olması çok kötü bir durumdu ama evde bir zombi ile yaşayamazdım.Eve gitmek için çatıdan aşağı indiğimde birden dış kapıda veli gibi kapıyı yumruklayan birini gördüm o an o kapı açık olsa sanki parçalayacaktı beni bende az piskopat değilim kafamı cama dayadım gözünün içine bakıyorum düşünerek. Tam o anda merdivenlerden bir ses geldi hemen kemere sıkıştırdığım bıçağı kavradım ve dış kapıdaki demirlere güvenerek sırtımı dış kapıya verdim ve beklemeye başladım aşağı koşarak inen genç bir kız vardı " kurtarın beni abim çıldırdı " diye bağırıyordu hemen arkasından koşan abisini görünce hemen zombi olduğunu anlamıştım...
    ···
  12. 60.
    0
    mecburen bu fırsatı değerlendiremiyoruz, her şey istediğimiz gibi olacak değil ya. iyi yönden bakmaya çalışıyorum, bizim arabanın benzin sıkıntısı yok işte falan diyorum kendi kendime. bizim arabaya ulaşıyoruz, peugeot 206 beyler. kızları bindiriyoruz arabaya, x ve ben kapıya doğru ilerliyoruz. beyler geniş bi meydan burası, yurdun duvarlarında itibaren barikatlarla çevrilmiş, polis barikatlarıyla. ama hiç polis göremedik daha, neyse. kapıya doğru ilerliyyoruz, arkadaşın elinde taş var, ben önceden gittiğim dövüş kursları nedeniyle biraz teknik biliyorum. beklediğimiz aksine 2den fazla nöbetçi var. 2si tam kapıda, 2si de biraz daha geride olmak 4 nöbetçinin yerini tespit ediyoruz. ilk 2sini indiririz ama diğer 2si bizi görürse sıçışımızın resmidir. yaklaşıyoruz ilk hedefleri, kendi devletimden bi askere bunu yapmayı hiç istemiyorum; ama napalım yaşamak istiyorum amk. arkalarında yaklaşıyoruz, arkadaş taşı vuruyo bayıltıyo hemen, ben boynunu kitliyorum 10-11 saniye sonra benimki de yere düşüyo. silahlarını ve üzerlerindeki gerekli olabilecek eşyaları alıyoruz. pek de bi şey yok hani ama olsun. simdi ikimizde de g3 var, diğer askerlere doğru yaklaşıyoruz. yürürken silahı başka bi arabaya sürtüyorum hay kafamı gibeyim ben yaaa. askerler dönüyo bize.ilk göremiyolar ama sonra meraktan heralde birisi bize doğru yaklaşıyo. diğer asker 2 el ateş ediyo dışarı, karanlıktan göremedim ama zombiler sanırım.
    bize yaklaşan askere bakıyorum, kısa boylu bi abimiz. hallederim diyorum silahı kullanmıycam diyorum, yaklaşıyo,
    -abi kusura bakma dışardaki durumu merak ettik diyorum
    -gençler burda dolaşmayın, hadi içeri diyo
    -dekmüğü koyuyorum silaha diğer asker sesi duyuyo dönüyo doğrultuyo silahı. bizim arkadaş vuruyo adamı. vay muallak yaa. ama mecburiyet işte. diğer askeri de bayıltıyoruz, silahları alıp arabaya gidiyoruz
    ···
  13. 59.
    0
    hımmm reserved
    ···
  14. 58.
    +3
    tedavi ve testler yapıldıktan sonra 2 gün içerisinde eskisi gibi sağlıklıyım ama bacağım halen biraz yanıyor, "kemiğe gelmemiş dua et" diyor doktor mermi eti delip geçmiş kasta zedelenme çok az. diğer insanlarla konuşuyorum nereden geldiniz @1 i tanıyormusunuz diyorum tam o sırada askerlerden birisi silahlarımı aldıklarını ve eğer kamptan ayrılmak istersem benden aldıklarının en fazla yarısını alarak ayrılabileceğimi söylüyor. şu anda ayrılmak gibi bir niyetim yok ama planınınız nedir diye soryorum. "binbaşı açıklama yapacak bu akşam büyük salonda ol" diyor. öğreniyorum ki büyük salon eminönü iskelesi önündeki tiyatro binası. akşam gidiyorum dinlemeye binbasş anlatıyor:
    -şu anda komşu ülkelerimizde de görülen bu olayın kaynağı ne yazık ki biziz. şu anda gizliliği bozulmuş gizli bir silah üzerinde çalışırken gerçekleşen kazada yayılan bu virüs anadolu hisarındaki gizli üsten tüm istanbula ardından yağmur ve rüzgarla doğuda diyarbakıra batıda ise yunanistan, bulgaristan ve sırbistanın sınırına kadar ilerlemiş durumda italyada da 3 şehrin kaybedildiği haberleri geliyor tam o sırada
    "dün geceki o devasa zombi neydi?" diye soru soruyorum bir anlık boşluktan faydalanıp. insanlar önce dönüp bana, sonra binbaşına bakıyorlar. binbaşının yüzü düşüyor ve "toplantı bitmiştir" diyerek herkesi dışarı yolluyor ama beni bırakmıyor. belli ki görmemem gereken birşey gördüm...
    ···
  15. 57.
    0
    ben geldim panpalar yazıyorum

    1 gün sonra
    ya beyler yurtta ordunun güvencesinde yaşamak kimisi için mantıklı olan gibi gelebilir; ama düşünün işte tüm güvenliğiniz 20-25 askerimizin elinde. ufacık bi hatada zombler ön kapıda beliriyo. ayrıca yer sıkınca olmaya başladı, ciddi ciddi bi yolunu bulup kaçmayı düşünüyorum. henüz x'le konuşmadım; ama kızıl kabul etti. x de yalnız kalmamak için gelmek zorunda. inci ve suyun da geleceğini tahmin ediyorum.
    yüzbaşını bi kere gördük, kayboldu gitti şimdi amk belki düzenli açıklama yapar diyoduk da nerdeee.
    bu yemeği nerden buluyolar onu da meraketmiyorum değil yurtta bu kadar stok yoktur 1 haftayı aşkın süredir burdayız ve sayımız artık 80leri bulmakta.
    bi düşünüyorum şimdi gece gizlice çıksak, arabaya girebilsek, dışarı nasıl çıkcaz? kapıyı kırsak diyorum yok lan bu kadar insan var yzık amk diyorum, tamam bencilim ama 80 insanı da ölüme terk edemem yani.
    kızıla da soruyorum bunu, aynı şekilde düşünüyoru; fakat o nöbetçi askeri bayıltıktan sonra kapıyı açıp çıkmak görüşünde. daha mantıklı buluyorum. arabada erzak çantamız duruyo; ama 5 kişiye yetmez. karar verdiğimiz günün gecesi harekete geçmeye karar veriyoruz. sakin olmaya çalışıyorum ama bi korku, bi telaş var beyler. o gece mutfağa iniyoruz, elimizdeki 2 çantaya ne bulduysak dolduruyoruz. mutfakta sözde bi görevli varmış; ama görmedik bile uyuyodur sanırım.
    çıkıyoruz işte koridora, temiz buralar. zaten en fazla 30 asker var mantıklı yerlere nöbetçi koymuşlardır diyorum. yurdun çıkış kapısını aralıyoruz. aradayla aramızda 30 mt falan mesafe var, arkasına bi tane daha araba park etmiş, büyük geniş bi jip bu. şimdi düşünüyorum bunu alsak daha iyi olur sonuç 5 kişiyiz; ama hadi camı kırdın arabayı nasıl çalıştırcan amk düz kontakt falan bilen yok aramızda.
    ···
  16. 56.
    +2
    18.12.2011

    bugün sabaha karşı zil çaldı, gelen istanbuldaki yakın arkadaşlarımdan biri olan veliydi ona " hayrola oğlum gelir miydin sen antalyalara ? " diye sorduğumda kolundaki yarayı göstererek " alsana oğlum içeri " diye bağırdı ağlamaklı bir halde , aradan 15-20 dakika geçti koluna bandaj bağladık sıkı sıkı sardık 3-5 konserve vardı evde onları açtık yiyoruz zaten bende açtım ama veli sanki kıtlıktan çıkmış gibi nefes almadan yiyor huur çocuğu soru soruyorum cevap vermiyor falan en sonunda "noluyo oğlum bi cavap ver " diye seslendim çocuğa duraksadı ve " bilmiyor musun ? " dedi, " neyi ? " diye cevap verdiğimde " demek gizliyorlar huur çocukları... " gibi bir cümle kurdu ama tam hatırlamıyorum daha sonra bana klagib zombi filmlerindeki hikayeyi anlattı tabiki ben inanmadım daşşak geçtim çocukla dedim "oğlum noldu kim dövdü bak söyle hallederiz çocuk musun zombi mombi uyduruyosun" daha sonra ciddi ciddi zombi hikayesine devam etti ve bu muhabbet tam yarım saat sürdü yok efendim evde televizyon olsaymışta görseymişim, ödemedik kablonun parasını velinin maskarası olduk dıbına koyayım, neyse bu tuvalete gitmek istediğini söyledi duş alacakmış... Bende oyuna öyle bir dalmışımki aradan 4.5 saat geçtikten sonra anca hatırladım evde misafir olduğunu oyunu pause yaptım ve evdeki south park sessizliğini bozan bir ses belirdi birden, " paaat putttt roağrrrrr " diye sesler geliyordu koridorun sonundan koridora çıktığımda velinin tuvaletin kapısına vurduğunu anladım kapının arkasından sesleniyorum " veli oğlum komik değil dıbına koyayım çık dışarıda oyunda öldür şu zombileri " dedim kapıya daha kuvvetli vurmaya başladı en sonunda ciddi ciddi kuşkulanmaya başlamıştım... Mutfağa gittim şu bıçak setlerindeki en büyük 2 bıçağı aldım ve kapının önünde duruyorum "oğlum adam gibi ses ver hayvan mısın roar roar ses çıkarıyosun" dedim hala kapıya vuruyor biyerleri yıkıyor tuvalette en sonunda dayanamadım kapıyı açmak için elimi kapı koluna zütürdüm ve kapının kilitli olduğunu gördüm şu an içeride olanlar hakkında en ufak bir fikrim yok eğer oyuna geldiysem fena döverim huur çocuğunu varya...
    ···
  17. 55.
    +2
    apartmandan olayları izlerken bacağımdaki kanamayı durdurmak için turnike yapıyorum ama inceden kanamam var halen. birden yer sarsılıyor. 3 metrelik izbandut gibi zombi büyük bir gürültüye yığılıyor yere. etraf sakin ve sessiz. havada ceset kokusundan başka hiçbirşey yok ama 12 günden sonra alışıyor insan. nasıl alışır insan böyle bir kokuya aklım almıyor. etrafın sessizliğinden faydalanıp sesleniyorum askerlere "yardım edin buradayım, yaralıyım" hemen 2-3 asker yanıma geliyor silahlar doğrultuluyor bana "yapmayın beyler ben sizdenim beni vurdunuz, ısırılmadım" diyorum, ortam yumuşuyor biraz. beni araca bindirip kadıköydeki üsse zütürüyorlar. yolda gördüklerim gece yapılan katliamın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. askerlerla konuşunca durumun ciddiyeti beni dehşete düşürüyor. üsten çıkan 1500 asker, 40 araç ve 4 tanktan geriye sadece 4 araç ve 32 asker kalmış! dediklerine göre 6000-7000 arası zombi temizlemişler ama mermileri azalınca dönmeye karar vermişler. orada gördüğüm anormal büyüklükteki zombinin ne olduğunu soruyorum onlara, hepsi sessiz cevap veren olmuyor, bildikleri ama söylemek istemedikleri birşeyler var. saat gece 04.00 gibi varıyoruz üsse. hayatımda insan gördüğüme bu kadar sevinemezdim herhalde. öğrendiğime göre istanbulda ana 2 üs varmış, birisi kadıköyde diğeri beşiktaşta. tahliye kolay olsun diye.. sanırım @1 beşiktaş üssünde çünkü buranın başındaki bir yüzbaşı değil binbaşı...
    ···
  18. 54.
    0
    reserved
    ···
  19. 53.
    0
    bu başlık tutar sürükleyici panpa
    ···
  20. 52.
    0
    kadıköye doğru yola çıktım. bostancıya geldiğimde klagib bir görüntüyle karşılaşıyorum, trafik! ama bu sefer boş arabalar ve cesetlerin trafiği. çarpmadan aralarından geçmem mümkün değil. düşünüyorum, arabalarda alarm varsa? bu riski alamam, hummer da olsaydım belki bir şansım olurdu ama bu minibüs bundan beni sağ çıkartamaz, gizli ve hızlı ilerlemeliyim neredeyse gece oldu. taşıyamayacağım kadar fazla yüküm var. minibüsü kapatıp yatmaya karar veriyorum. çekiyorum tenha bir köşeye perdeleri kapatıp yatıyorum..
    3-4 saat geçiyor,
    gece patlama, çığlık ve haykırışlar duyarak sıçrıyorum yettığım yerden. kafamı camdan çıkarttığım anda hem dehşete düşüyor hem de umutlanıyorum. 2 helikopter desteği ile yaklaşık 50 kadar asker gibe gibe zombi katliamı yapıyorlar. hemen eşyalarımı topluyorum yardımlarına gideceğim beni de alın demeye gidiyorum. katliam arasında bana da bir mermi isabet ediyor, tam sag bacagımın ustune,"ben sizdenim, ateş etmeyin" diyorum ama o gürültüde, şavaş alanında sesimi duymaları mucizeye kalmış. bir mermi daha geliyor sol kolumu sağlam çiziyor ama iyiyim. son bir umut son bir çaba tüm gücümle bağırıyorum "ateş etmeyin!!!" kalbim yerinden fırlayacak kesin öleceğim bu şekilde mi bitecekti dıbını gibeyim kaç zombi öldürdüm bunlara ölücem diyorum içimden. ama o sırada hayal bile edemeyeceğim birşey görüyorum.. bir zombi! ama diğerleri gibi değil, elleriyle havaya kaldırdığı toyota corolladan anlıyorum, boyu 3 metre sanırım kestiremiyorum karanlıkta. anasını gibtiğim zombisi helikoptere fırlatıyor arabayı! o anda askerlerin dikkati dağılıyor ve bana kaçmam için zaman tanıyor. orada neler oluyor hiç bir fikrim yok ama kalıp izlersem beni lanet olasıca bir dilim pastırma yapacakları kesin. bir apartmanın girişine saklanıyorum, olayları izleyebileceğim bir köşe, nefeslenirken neler olduğunu anlamaya çalışıyorum...
    ···