1. 651.
    0
    Resverd

    edit:nerdesn la
    ···
  2. 652.
    0
    yazcan mı bugün panpa?
    ···
  3. 653.
    0
    sanırım yazamıcam. ayağa kalkıp pc başına geçtikce kapancagına dikişleri atıyor yaralarımın. kusura bakmayın
    ···
  4. 654.
    0
    yaz panpa super gidiyosun
    ···
  5. 655.
    0
    reserved
    ···
  6. 656.
    0
    Nerdesin amk
    ···
  7. 657.
    0
    oglum herif asosyal degil ortam adamı galiba
    ···
  8. 658.
    0
    elvedalar yazılsın otobüs biletlerinin üstüne.
    çünkü yıllar öncesinde kalmıştı benim bileklerim
    kan içinde..
    beynime gidip mantıklı düşünmemi sağlıyan
    bütün hatlarım yırtılmış, kopmuş, zedelenmişti.
    bir ölüden farkım yoktu.
    zaten 4 sene önce ölmüştüm ben,
    bu fiili bir hareket olucaktı.
    eğer tanrının yakınlarında bi yere gidicek olursam
    ona afilli bir yumruk atıcaktım.
    sinirliydim
    yalnızdım.
    yoktum.
    elimdeki büyük çaplı jiletle oynuyordum
    bileklerimin üstüne koydum
    ağladım biraz.
    biraz şahdamarımda hissettim jiletin soğuklugunu
    daha önce sevgisini göstermek için
    yalan, sahte bir şekilde öpülmüş boynum,
    şahdamarımı taşıdıgı için kesilmesi
    en uygun bölgeydi.
    bir müddet sonra oradan da vazgeçip
    tshörtümü soyup kalbimin tam üstüne koydum
    ve göğsümün hemen yukarısına 3 tane koca cizik attım.
    birincisini cizdigimde deniz diye inledi
    koskoca cihan.
    ikinci cizikle birlikte selin diye irkildi
    kulağımda yankılanan ses.
    ve lizaya geldi sıra..
    senide yok sayıcaktım liza,
    Özür dilerim, liza.
    seni hala seviyorum liza.
    ···
  9. 659.
    0
    ve bir çizik ile birlikte belime kadar birbirlerine kanışıp
    indiler, kan ile birlikte.
    içimden akıp gittiklerini,
    kanın içinde alyuvarlarım ile boğulduklarını hayal ettim.
    sevcan kalmıştı.
    onun acısını daha bir başka yaşatmalıydım kendime
    çünkü o diğerlerinden farklı olarak
    çıraklıkdan sonra, kalfalık zamanıma gelip
    yine beni yenik duruma düşürmüştü.
    aşk pankreasıma öyle bir yumruk vurmuştu ki
    organımdaki bütün asiti, zehiri
    vücudumda hissedebiliyordum.
    bir sigara yaktım. derimi kan kaplıyor
    derimi kan bağlıyor,
    ölmeyi hayal ediyordum.
    o zamana kadar hep düşündüm.
    ölürsem azrail kim olarak gelicekti
    bir şeytan olarak mı,
    liza olarak mı.
    keşke adresini bilsem liza...
    liza gitmekte haklıydı. başkasını sevmiş,
    onu unutmuş, bir başkasının gidişine tanık olmuş
    bir başkasına üzülmüştüm.
    bir başkasını beklemiştim.
    allah belamı vermişti.
    ufak tefek katil olma planları yaptım aklımda.
    yaklaşık 4 saat sandalyede hiç kıpırdamadan
    kapalı olan bilgisayarımın ekranına bakmakla geçti
    ve dolu olan sigara paketimi neredeyse bitmişti.
    son sigaramı yakmak için uzandım pakete
    ve sigaramı yaktım.
    bir müddet içip kendi vücuduma
    sevcanı nasıl kazıyabilirim diye düşündüm.
    bu can yakma işlemleri hep birilerini
    vücuduma kazımak içindi.
    herkes beni ne kadar terk ettiyse
    o kadar çizik atıcaktım vücuduma.
    annem, babam ve tanrınınki kalbimde olan bir çeltikti,
    onların ki başka.
    sigaranın sonlarına doğru
    sigaramın ateşi iyice harmanlandı çekerek
    ve ucu kor ateş olan sigaramı
    sol elimin, onun eline çarpan elimin üzerine bastırdım.
    ···
  10. 660.
    0
    çok edebi dilde yazmaya başladın bn yarıda bıraktım. ananı gibem senin oç
    ···
  11. 661.
    0
    ve çekmedim. derim soyuldu.
    çekmedim. etim yandı,
    çekmedim. etim yarıldı,
    çekmedim. ve elimde sigaramı söndürdüm.
    elime baktığımda çok da büyük olmayan fakat
    sanki boğazıma 4 koluyla birlikte sarılan
    bir katil acısı veren bir yara var idi.
    bu hepsinden daha çok acıtmıştı.
    sevcan herkesden daha cok acıtmıştı.
    fakat hiç bağırmadım
    dişlerimi birbirine geçirip yanaklarımı
    öylesine kastım ki,
    elmacık kemiğim gözlerime kadar çıktı.
    bir ara sadece sigara içmekten sararıp solmuş
    organlarımı görmeye hayal ettim.
    ve sonra elimdeki sigarayı kendime benzettim.
    bende yakıcıydım. bir çok kişiyi terk etmiş
    içindeki acı yüzünden,
    bir çok kişiye acı cektirmiş
    boş,
    lanet,
    yoksul bir heriftim.
    kadınlar benden ne istiyorlardı.
    tanrı, benden ne istiyordu?
    siyah is kalmıştı ondan da geriye..
    tanrı bana kafa atmış gibi
    içimde buruk bir acı,
    ve tanrıyı şevke getirip
    birde yumruk at dercesine
    yüzümde buruk bir gülümse ile oturuyordum hala
    ve düşündüm tekrardan
    sevcan ile ne zaman sarılsam
    yerdeki bir kaç toprak
    "ne yapıyorsun sen ahmak?" dercesine
    yüzüme çarpıyor ve
    gözlerimi açmama neden oluyordu
    tanrım neden bunca acı?
    ···
  12. 662.
    0
    dışarı çıkıp birisiyle öyle bir kavga etmem lazımdı ki
    tanrı gibi sert vurması lazımdı.
    hayat gibi sert vurması lazımdı.
    hastanelik edip bir kaç gün en azından
    komada kalmamı sağlamalıydı.
    şikayetci olmayacaktım.
    bir biradere mesaj attım. selcuk
    liseden beri tanıdıgım bir cocuk
    "beni bir dövsene"
    "ne diyosun gibtigimin salağı?"
    "dışarı çıkalım"
    "işim var"
    "dışarı çıkalım,"
    "işim var dedim ya oğlum"
    "dışarı çıkalım"
    "tamam dıbına kodugumun aptalı"
    cevabını alınca hazırlandım ve kapısının önüne vardım
    zili çaldım
    çıktı.
    üstünü giyindi
    - okul yaklasıyor dedim
    - sus gibmiyim ağzını yüzünü dedi
    - okul yolu yokuştur gel bira tokuşturalım dıbına sokim dedim
    yok olmaz,
    var olur,
    yok olmaz,
    var olur
    diye tartıştak sonra acılı ve kederli cocuk kazandı
    -aşkta kaybeden birayı kaparmış haberin varmıydı dedim
    taksime inip bir kaç bira ( 27 bira )
    içip kafamın taşşak gibi olmasına sebep oldum o gece
    kadıköye hiç gittiniz mi bilmiyorum fakat o
    boğanın yukarısında bir kilise var.
    kafam güzel olunca oraya daldım
    tabii selcukda pesimden
    pederle konusucam amk
    ···
  13. 663.
    0
    mum dikip dilek dileyen aptalların mumlarını
    ellerimi yalayarak söndürdüm.
    kafam güzel amk
    deli gibmiş gibi gülüyorum selcugun hırkasından tutarken
    lan mumları söndürdüm dıbına koyim diyorum
    ve o anda ilk başta tanrının oldugunu
    sanıp sonradan bilincim yerine geldiginde
    selcugun elinin içi oldugunu anladıgım bir
    tokat yüzüme öyle bir çarpıyor ki
    bir balina ile öteki balinanın
    okyanusta çarpışmasını andıran bir
    gürültü çıkıyor ortaya.
    bu sayede kiliseden atılıyoruz ve
    selcugun bir kaç beni kendime getirmek için
    vurdugu tokattan sonra
    bende ona bir tane yumruk sallıyorum
    benim kafam ona oranla kat kat daha iyi
    fakat ikimizde alkolün etkisiyle
    hantalız. yumrukdan sonra kendine geldigi
    gibi karın bölgeme diziyle vuruyor ve eğiliyorum
    eğilince mideme bir kaç diz daha atıyor ve
    omuzlarımdan itiyor beni. yere yapışıyorum
    - bittin sen oğlum! diye gürlüyorum
    yerden kalkarken ve jim carrynin
    "yes man" filmindeki kavga sahnesine
    benzer bir kavganın içine giriyoruz.
    dengemi kaybetmemeye çalışıp ona doğru
    sağa sola savrularak koşuyorum ve bir yumruk daha atıyorum
    sağ elmacık kemiğine.
    jim carrynin yumruğundan tek farkı
    elimdeki çıkıntı olan kemiğin bu sefer
    doğru adrese ulaşmasıydı.
    bir kaç adım geriye gittikten sonra birde omzuna tekme atıp
    düşmesine sebep oluyorum ve hemen üstüne atlıyorum
    yokuş aşağı boğaya doğru sürüklendikden sonra boğa
    daha aşağı gitmemize izin vermiyor
    kalkıp "teşekkürler boğa" diyorum ve
    kalktıgım gibi yüzüm devasa bir yumruğa kurban gidiyor
    ve çöküyorum.
    yerde o sinirle tanrıyı andıran bir herif
    yüzümü tekmeliyor. insanların garip tavırlarını yarım yamalak
    seyrederken gülmeye başlıyorum ve ağzımı açtıgım anda
    selcugun kaval kemiği bir dişimi yere düşürüyor.
    - bunu ödüyeceksin bin!
    ···
  14. 664.
    0
    kalkıp ağzını yüzünü tekmelemek isterken yüzüme
    aldığım darbeler sonucunda tek yapabildigim şey
    ellerim ile yüzümü korumak oluyor.
    ve selcuk ayakkabılarını yüzümle buluşturmaya
    devam ediyor. kafasını yana cevirip samsung e250
    telefonlarına poz verip ta bu yıla kadar hiç değişmeyen
    modayı başlatan şişko kızlardan biri ayy kavga vaar
    diyor ve sanki kavga yeni başlamış etkisi uyanıyor etrafta.
    herkes bir anda başımıza toplanıyor,
    bir kaç iri yarı adam yüzümü tekmeliyen ve bana fiziksel acı
    verip ruhani acımı söküp alan herifi
    başımdan çekiyor.
    sizene be! diye inliyorum kafamı boğaya yaslamış bir şekilde
    belli ki beni çok dövmüş ki gömleğim kan içinde
    dediğime aldırmadan beni de koltuk altımdan tutup
    kaldırıyorlar ve bunu yediğim dayağın etkisine veriyorlar.
    yerden buldugum ilk taşı da kendimle birlikte kaldırıp
    arkamda bulunan herifin yüzüne indiriyorum.
    zütüm kaşınıyor beyler. kaşınıyorum yani.
    bir kaç tokatta ondan yedikden sonra onuda başımdan alıyorlar ve
    yaşlı bir hanıma dokunmucağıma inandırarak kendini
    bir teyze gelip kolumda tutuyor beni
    "gel evladım,"
    gidiyorum peşinden. yüzünü gözlerimi
    kapatan kanın etkisinden göremiyorum fakat
    hayalen aklımdan beliren suliet kumsalda
    sevcan ile bizi yakıştıran teyzeyle aynısı oldugu için
    saygıda kusur etmemeye özen gösteriyorum.
    "birşeyin yok ya,"
    "yok teyze sadece üzerimden tır geçti" diyorum
    ukala bir şekilde. dişlerimdeki kandan iğrenmiş olucak ki
    siyah kaplı çantasından çıkardığı suyu bana doğru uzatıp
    "al iç, sonra tükür" diyor.
    dediğini yapıyorum ve ağzımdan bir insanı sadece görüntüsüyle
    kusturucak miktarda kan çıkıyor. midem bulanmıyor.
    çünkü o kan benim kanım. biraz olsun kaşıntım geçiyor derken
    karabalığı yaran bir genç
    kan ile pislenmiş ayakkabılarını yüzüme geçiriyor.
    ···
  15. 665.
    0
    evvelim ahirim şaşmıştı bu tekmenin ardından.
    teyzemin ayakların dibine yuvarlanmış
    ağzımın kenarındaki kanları saça saça gülüyordum
    ve böbreğime hala tutulamayan selcuk tarafından
    tekmeler yağıyordu.
    polis geldi. kalabalığı dağıtıp bizi sorgu odasına aldı
    farklı farklı. ne oldugunu sordu
    selcuga vurdugumu kavgayı benim başlattıgımı söyledim
    o da aşağı yukarı aynısını söyledi fakat şikayetci olmadı.
    lakin orda yoktan var edilen bir mevzu
    yanımda kimliğim yoktu.
    gbt işlemleri için kimlikleri görmek istedi
    benim kimliğim olmadığı için
    -tc kimlik no mu versem dedi
    - kimliğine bakayım dedi
    - yanımda değil dedim
    arabaya aldılar beni.
    - akbil var yanımda dedim
    - ben devlet otobüsümüyüm amcık diyip bir güzel de
    mavi gömlekli memur bey tokatı yapıştırdı
    yüzüme. eline bulaşan kanı üzerime sildi
    arabanın içinde bir müddet dayak yedikden sonra
    - bundan sonra kimliğini yanına alırsın diyerek
    bi mahalle arasına attılar beni.
    ama paramı, telefonumu vs. dokunmadılar.
    selcugu aradım
    - nerdesin dedim
    - nereye zütürdüler lan seni dedi
    - olm nerdesin amk dedim
    - boğanın ordayım dedi
    - gelicem de nerdeyim bilmiyorum amk dedim
    bir şekilde sora sora yolu buldum. gittim selcukla
    bir kaç bira daha aldık. o kadar dayakdan
    kavgadan ve görültüden sonra ister istemez ayılmıştık
    birer bira daha çarpıştırıp eve döndük
    ···
  16. 666.
    0
    3 gün oldu bin nerelerdesin sen !111!!
    ···
  17. 667.
    0
    resetgvyghjlju
    ···
  18. 668.
    0
    hadi be güzel kardeşim yaz artık
    ···
  19. 669.
    0
    kaç gündür ilham mı bekliyon lan, hayat hikayeni yazacaktın..
    ···
  20. 670.
    0
    beyler eskisi gibi dinleyen yok. o dayaktan sonra amı zütü dağıttım zaten. ne biliyim dinleyen olmayıncada pekde anlatma hissi gelmiyor içimden
    ···