1. 1.
    +2 -2
    LiNKLER NOT
    YENi
    BAĞLANTILAR
    Enerji DÖnÜŞÜmleri

    Metabolizma:hücrede gerçekleşen biyokimyasal reaksiyonların tümüdür.
    A-Anabolizma:Dış ortamdan alınan veya hücredeki reaksiyonlar sonucu oluşan basit moleküllerden hücrenin ihtiyaç duyduğu kompleks veya diğer moleküllerin sentezlenmesidir.
    Örnek:Protein,RNA, Fotosentez,Kemosentez vb.

    B-Katabolizma:Dış ortamdan alınan veya hücrede daha önce üretilip işlevlerini kaybetmiş kompleks moleküllerin enerji üretimi veya yapıtaşı üretimi için daha basit moleküllere parçalanmasıdır.
    Örnek:Hücre içi ve dışı sindirim,O2 li ve O2 siz solunum

    ATP(Adenozintrifosfat):
    Yapısı:

    ■Adenin nucleotid
    ■Riboz
    ■3(Üç) fosforik asit
    Özellikleri:

    ■Yapısında iki yüksek enerjili fosfat bağları bulunur
    ■Canlının tüm yaşamsal olaylarında kullandığı enerji kaynağıdır
    ■Kolayca başka enerji formlarına dönüştürülebilir.(Elektrik, ısı,kimyasal bağ ,osmotik, ışık vb.)
    ■Bütün reaksiyonlara katılabilir
    ■Her hücre kendi ATP sini kendi sentezler
    ■Hücrede sitoplazma, mitokondri ve kloroplastlarda sentezlenir
    ■Hücre yaşamsal olaylarında sitoplazmada veya mitokondride üretilen ATP kullanılır
    ■Kloroplastlarda sentezlenen ATP organik madde sentezi ve kloroplastlardaki diğer yaşamsal olaylarda kullanılır
    ■Yüksek enerjili son fosfat bağının kopması ile ortama 7300 cal enerji verilir.
    Hücrelerde ADP nin sistemden enerji alarak kendine bir fosforik asit bağlayıp ATP haline gelmesine fosforilasyon denir.

    Fosforilasyonda kullanılan enerji kaynağına göre 4 (Dört) tip fosforilasyon vardır.

    1-Sübstrat düzeyde fosforilasyon:
    a-Bütün canlılarda görülür
    b-Sitoplazmik solunum enzimleri kullanılarak organik maddelerin yapısında bulunan bağ enerjisinin ATP enerjisi haline dönüşmesidir

    2-Oksidatif-fosforilasyon:
    a-Oksijenli solunum enzimi bulunduran canlılarda gerçekleşir
    b-Organik maddeler oksijenli solunum enzimleri ile inorganik yapılara dönüştürülürken açığa çıkan H lerin O2 ye aktarılırken gerçekleşir
    c- e.t.s. görev alır

    3-Foto-fosforilasyon
    a-Klorofil taşıyan canlılarda gerçekleşir.
    b-Klorofil ve e.t.s etkisi ile güneş ışık enerjisinin dönüşümü ile gerçekleşir
    c-Enzim görev almaz

    4-Kemosentetik-fosforilasyon:
    a-Oksidasyon enzimi taşıyan bakterilerce gerçekleştirilir
    b-inorganik maddelerin (H,Fe,N,NH3 vb.) oksidasyon enzimleri ile oksitlenmesi ile açığa çıkan kimyasal enerji ile gerçekleşir

    Canlılar dünyasında iki yöntemle ATP üretimi gerçekleşir.
    A-Substrat düzeyde ATP sentezi
    Enerji veren egzergonik reaksiyonlarda enerji düzeyi yüksek moleküller kullanılarak, enzimler aracılığı ile ADP nin (enerji düzeyinin yükseltilmesi) ATP ye dönüştürülmesi. Bütün canlılarda görülür.

    B-Kemiosmoz yöntemi (Proton pompası) ile ATP sentezi
    Zarla ayrılmış iki ortam arasında oluşturulan H+ yoğunluk farkına bağlı olarak ATP sentezlenmesi .Bu yöntemle ATP sentezi ni üçe ayırabiliriz
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    -3
    özet geç bin
    ···
  3. 3.
    +2
    hepicğni okudum faydalı bilgiler paylaşıyosun kardeşim tebrikler
    ···
  4. 4.
    -1
    lan ananızısıkerımcıldırtmayınlanbenı ellerim titretdiğ
    omeostazi (Homeostasis) [değiştir]

    insan kan hücreleri, insan "homeostasis"ini sağlamaya yardımcı olurlar. Homeostazi (denge), açık bir sistemin, bağlantılı kontrol mekanizmaları tarafından kontrol edilen dinamik eşitlikler aracılığıyla, kendi iç ortdıbının sabit bir hal sağlayabilmesidir. Tek hücreli ya da çok hücreli tüm organizmalar, homeostasis gösterir: Hücresel düzeyde pH değerinin ayarlanması, organizma düzeyinde vücut sıcaklığının sabit tutulması ve ekosistem düzeyinde bitkilerin karbondioksit fazlalığında daha hızlı büyümesi buna örnek olarak gösterilebilir. Doku ve organlar da homeostasis sergilerler.

    Etkileşimler [değiştir]
    Her şey diğer organizmalar ve çevreyle etkileşim içersindedir. Biyolojik sistemleri incelemenin bir zor kısmı da, incelenen organizmanın diğer faktörlerle çok sayıda etkileşim içersinde olmasıdır. Mikroskobik bir bakterinin lokal şeker eğimine tepkide bulunması, aslında, bir aslanın Afrika savanasında yemek aramasından farklı değildir. Herhangi bir tür için, davranışlar; agresif, yardımcı, parazitsel ya da simbiyotik olabilir. işler, herhangi bir ekosistemde, birden fazla tür etkileşime girdiğinde karışır. Bu türdeki çalışmalar, ekolojinin çalışma alanındadır.

    Çalışma alanları [değiştir]
    Biyoloji o kadar büyük bir araştırma sahası haline gelmiştir ki, genellikle bir dal olarak değil de, birbirine geçmiş birçok alt dal olarak görülür. Bu madde, dört ana grubu incelemektedir. ilk grup; hücre, gen, vb. temel yapı taşlarını inceleyen dallardan oluşmaktadır. ikincisi; doku, organ ve vücut düzeyindeki yapıları inceleyen dallardan oluşmaktadır. Üçüncüsü, organizmalar ve onların geçmişlerini incelerken, sonuncusu da onların etkileşimlerini inceler. Bu sınırların, gruplamaların ve açıklamaların sadece biyolojik araştırmanın basitleştirilmiş bir betimlemesi olduğu unutulmamalıdır. Gerçekte, bu dallar arasındaki sınırlar belirli değildir ve birçok dal, birbirinin yöntemlerini kullanırlar. Mesela, evrimsel biyoloji, DNA zincirlerini belirlemede moleküler biyolojiden fazlaca etkilenir. Başka bir örnek vermek gerekirse, fizyoloji, organ sistemlerinin görevlerini açıklarken hücre biyolojisinden oldukça yararlanır. Bunun dışında, etoloji ve karşılaştırmalı pgiboloji, hayvan davranışlarının incelenmesi ve düşünsel özelliklerini incelemesiyle biyolojinin sınırlarını genişletirler. Nitekim, evrimsel pgiboloji, pgibolojinin de bir bioloji dalını savunmaktadır.

    Hayatın yapısı [değiştir]

    DNA. Moleküler biyoloji, biyolojinin moleküler düzeyde yapılanıdır. Genetik ve biyokimya başta gelmek üzere, bu dal, birçok dalla iç içe geçmiştir. Moleküler biyolojinin ilgi alanı hücrenin değişik sistemleri - DNA, RNA ve protein sentezini de kapsayarak - ve bu etkileşimlerin nasıl kontrol edildiğidir.

    Hücre biyolojisi ise hücrenin fizyolojik, davranışsal - etkileşimleri ve hareketleri de dahil - özelliklerini inceler. Bu işlem, hem mikroskobik hem de moleküler düzeyde yapılır. Hücre biyolojisi, hem bacteria gibi tek hücreli hem de insan gibi çok hücreli organizmaları inceler.

    Hücre oluşumu ve görevinin anlaşılması, tüm biyolojik bilimler için hayati değer taşır. Hücre türleri arasındaki benzerlik ve farklılıkların ortaya çıkarılması ise özellikle hücresel ve moleküler biyolojinin konusudur. Bu farklar ve benzerlikler, birleştirici bir fikir oluşturmada kullanılırlar.

    Genetik, genlerin, kalıtımın ve organizmaların değişkenliğinin bilimidir. Modern araştırmalarda, belirli bir genin ne işe yaradığı konusunda önemli bilgiler verir. Genetik bilgi, genellikle, DNA moleküllerinin kimyasal yapılarının ifade edildiğikromozomlarda taşınır. Genler, protein sentezi için gerekli bilgiyi kodlarlar. Dolayısıyla da bir bireyin fenotipinin belirlenmesinde büyük görev alırlar.

    Gelişim biyolojisi, organizmaların büyüyüp gelişmesini inceler. Embriyolojiden ortaya çıkan bu dal, hücre büyümesinin genetik kontrolünü, hücresel farklılaşmayı ve değişimi inceler. Gelişim biyolojisinde kullanılan model organizmalardan bazıları Caenorhabditis elegans, Drosophila melanogaster, Brachydanio rerio, Mus musculus ve Arabidopsis thaliana'dır.

    Organizmaların fizyolojisi [değiştir]
    Fizyoloji, tüm yapıların birlikte nasıl çalıştığını anlamaya çalışarak, organizmaların mekanik, fiziksel ve biyokimyasal süreçlerini inceler. "Yapıdan göreve" anlayışı, biyoloji için çok önemlidir. Fizyolojik çalışmalar genellikle, bitki fizyolojisi ve hayvan fizyolojisi olarak ikiye ayrılırlar; ancak fizyolojinin ilkeleri evrenseldir ve her tür organizma üzerinde incelenilebilir. Mesela, maya hücresi hakkında öğrenilen bir özellik, insan hücresi üzerinde de incelenilebilir. Hayvan fizyolojisi, insan fizyolojisinin method ve araçlarını insan olmayan türlere taşır. Bitki fizyolojisi bile, bu türlerden bazı fikirleri ödünç alır..

    Anatomi, fizyolojinin önemli bir dalıdır ve sinir, bağışıklık, hormon, dolaşım ve solunum gibi organ sistemlerini inceler. Bu daldan öğrenilenler, tıbbın nöroloji ve immünoloji gibi dallarına büyük yarar sağlar.

    Organizmaların çeşitliliği ve evrimi [değiştir]
    Evrimsel biyoloji, organizmaların zamanla değişmeleri de dahil, onların kökleriyle ilgilenir ve birçok taksonomiyle ilintili bilimaddıbını bünyesinde bulundurur. Mesela, genellikle belirli bir organizma hakkında eğitim almış - mammaloji, ornitoloji ya da herpetoloji gibi - birçok bilimaddıbını içine alıp, evrim hakkındaki daha genel sorulara cevap arar. Evrimsel biyoloji, fosil kalıntılarını inceleyerek evrimin hızı ve türünü inceleyen paleontoloji üzerine kurulmuştur. 1990larda, daha önceden modern sentezden dışlanmış olan gelişim biyolojisi, evrim biyolojisinin sahasına, evrimsel-gelişimsel biyolojinin çalışmalarıyla tekrar girdi. Evrimsel biyolojiyle alakalı dalların bazıları; filojenetik, sistematik ve taksonomidir.

    Taksonomik açıdan ilintili iki büyük geleneksel bölüm, botanik ve zoolojidir. Botanik, bitkilerin bilimidir. Bu bilimdalı, bitkilerin gelişim, üreme, metabolizma, gelişim, hastalık ve evrimlerini inceleyen birçok daldan oluşmaktadır. Zooloji ise hayvanlarla ilgilidir. Bu bilim dalı, anatomi ve embriyolojinin dalları olan fizyolojiyi de kapsar. Hayvanların ve bitkilerin genel genetik ve gelişimsel mekanizmaları; moleküler biyoloji, moleküler genetik ve gelişim biyolojisi altında yapılır. Hayvanların ekolojisi ise davranışsal ekoloji ve diğer dallarla incelenilir.

    Hayatın sınıflandırılması [değiştir]
    Çoğunlukla kullanılan sınıflandırma sisteminin adı, rütbe ve iki isim içeren "Linnaean taksonomi"dir. Organizmaların isimlendirilmesi ise "International Code of Botanical Nomenclature (ICBN)", "International Code of Zoological Nomenclature (ICZN)", "International Code of Nomenclature of Bacteria (ICNB)" gibi uluslararası anlaşmalarla yapılır. Bu üç alandaki isimlendirmeyi standart haline getirmeye çalışan Draft BioCode 1997'de yayımlansa da resmi olarak kabul görmeyi beklemektedir. "International Code of Virus Classification and Nomenclature (ICVCN)" ise BioCode'un dışında kalmaktadır.

    Organizmaların etkileşimleri [değiştir]

    Doğadaki bütün canlılar birbirleriyle etkileşim içindedirler. Ekoloji, yaşayan organizmaların dağılım ve sıklığıyla birlikte organizmaların aralarındaki ve çevreleriyle ilişkilerini de inceler. Bir organizmanın çevresi, hem onun doğal ortdıbını hem de iklim ve jeoloji gibi abiotik faktörlerin topldıbını kapsar. Ekolojik sistemler, birçok düzeyde incelenirler: birey, nüfus, topluluk, ekosistem ve biyosfer. Tahmin edilebileceği gibi ekolojinin de birçok alt bilimdalı vardır.

    Etoloji, hayvan davranışını (özellikle de primatlar ve canidae familyaları gibi sosyal hayvanları) incelemekle beraber, bazen zoolojinin bir alt bilimdalı olarak görülür. Etyologlar, özellikle, davranışın evrimi ve doğal seleksiyon gözüyle davranışı anlamakla ilgilidirler. Bir anlamda, Charles Darwin ilk etyologtur ki kitabı The expression of the emotions in animals and men'le (Hayvan ve insanlarda duyguların gösterilmesi) birçok etyologu etkilemiştir. Biyocoğrafya, plaka tektoniği, iklim değişimleri, göç ve yer değiştirme gibi konulara özel bir yer vererek organizmaların Dünya'ya yayılışını inceler
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +1
    aferin bin ama özet geçmişsin amk kısacık
    ···
  6. 6.
    -1
    1-Bakterial ATP sentezi

    2-Kloroplast ATP sntezi (Foto-fosforilasyon):

    3-Mitokondrial ATP sentezi( Oksidatif-fosforilasyon):

    Bütün canlılar güneşin ışık enerjisini kullanırlar. Işık enerjisinin canlıların kullanabileceği enerji formuna dönüşmesinde fotosentez ve solunum mekanizmaları rol alır.

    KEMiOSMOTiK ATP ÜRETiMi

    Karakter
    Archaea
    Mor bakteri
    Kloroplast
    Mitokondri

    Enerji kaynağı
    Işık
    Işık
    Işık
    NADH

    Pompa
    Bacteriorhodopsin
    Bakteriyel photosystem, sitokrom-b / c
    Photosystems I ve II, b sitokrom / f
    Kompleksleri I, III ve IV

    Ürünler
    ATP
    ATP
    ATP, NADPH, oksijen
    ATP, su


    ATP nin önemi

    1.ATP de, fosfat gruplar arasındaki yüksek enerjili bağ kararsız yapıda olup kolayca hidrolize olabilir.
    2.Bu hidrolizi yaklaşık 7.3 kCal enerji açığa çıkar.
    3.Bu enerji hücresel faaliyetleri için kullanılır.
    4.ATP hidroliz geri çevrilebilir bir reaksiyondur.
    5.ATP ,ADP’nin bir inorganik fosfat grubu P (i) bağlanması ile sentezlenir.
    6.Bu bir yoğunlaşma reaksiyonu olup yaklaşık 7.3 kCal enerji gerektirir.
    7.Bu yoğunlaşması reaksiyon için gerekli enerji; Katabolik tepkimeler ve redoks reaksiyonlarından gelir.
    8.ATP sentetaz hem hidroliz ve ATP sentezini (Yoğunlaşma) katalizler.
    9.ATP gerektiğinde kullanmak için ideal bir enerji kaynağıdır.



    ATP evrensel enerji kaynağı molekülü olarak kabul edilir.

    Nedenleri:
    1. Tüm hücrelerde ATP’nin varlığı
    2. Birçok metabolik (Katabolik veya anabolik) hücresel faaliyetlerinde ATP kullanımı
    3.Hücrelerin ATP açlık etkisi – hücrelerde ATP sentezlenmez ise canlılık durur.
    4. Farklıda olsa ATP sentezine yönelik aktivitelerin bütün canlılarda olması
    5. Bütün canlılarda aynı ATP (prokaryotik ve ökaryotik hücreler) aynı veya farklı olaylarda kullanılır
    ···
  7. 7.
    +1
    nobrein
    üçüküncü nesil inci sözlük yazarı

    (online)
    Genel
    Bugün: 4
    Bu hafta: 4
    toplam entry: 372
    toplam başlık: 0
    ···
  8. 8.
    +1
    "oksidasyon enzimi taşıyan bakterilerce gerçekleştirilir"

    burayı örneklerle açıklayabilirmisin panpa?
    ···
  9. 9.
    -1
    @54 eyw panpa saol
    ···
  10. 10.
    -1
    upupuupupupu
    ···
  11. 11.
    +1
    @1 bu biraz özet olmuş gibi detaylı bilgiyi pm den bekliyorum
    ···
  12. 12.
    +1
    hepsini okudum çok haklısın
    ···
  13. 13.
    +1
    hepsini okudum panpa.. feyz aldim dunyam aydinlandi... ellerine emegine saglik.. sukunu gotune surdum
    ···
  14. 14.
    0
    çok güzelmiş,2 kere okudum.. yani çok güzel faydalı bilgiler.. evrim ile ilgili de bekliyoruz
    ···
  15. 15.
    0
    diğer konuyu da yazsaydın üzerine harika bir potbori olabilirdi ama yine de çok güzel paylaşım oldu sağol panpa
    ···
  16. 16.
    0
    hepsini okudum +rep emege saygı
    ···
  17. 17.
    0
    Endoplazmik retikulum
    Vikipedi, özgür angiblopediGit ve: kullan, ara

    1. Çekirdek zarı 2. Por (gözenek) 3. Granüllü endoplazmik retikulum
    4. Granülsüz endoplazmik retikulum 5. Ribozom 6. Makromoleküller
    7. Taşınım araçları 8. Golgi aygıtı 9. Golginin cis tarafı
    10. Golginin trans tarafı 11. Golginin sisternasıEndoplazmik retikulum hücrede bulunan, veziküller, tüpler ve sisternalardan oluşmuş bir organeldir. Bu organel çeşitli işlevlerdan sorumludur: membran proteinlerinin veya bir membran içinden geçerek (hücre dışına veya membran çevrili bir organelin içine) salgılanacak olan proteinlerin çevrimi, katlanması ve taşınması; kalsiyum depolanması; ve bazı lipit ve makromoleküllerin depolanması.

    1845 yılında Keith R. Porter, Albert Claude, ve Ernest F. Fullam in 1945, elektron mikroskobu ile yaptığı çalışmalarda, hücre sitoplazmasının dantel şeklinde bir ağ manzarası görünümünde olduğunu saptamıştır. Bu ağ yapı hücrenin ektoplazmasında görülmediği için bu araştırmacılar buna endoplazmik retikulum (plazma içi ağı) adını vermişlerdir.[1] Yapılan daha derin çalışmalarda endoplazmik retikulum'un sitoplazmada bulunan bir koful sistemi olduğu ve bu sistemin bir zarla çevrilmiş olduğu saptanmıştır. Endoplazmik matriks ise koful sisteminin dışında, yani kofullar arasında kalan alanı doldurur. Endoplazmik retikulum,Golgi aygıtı ve lizozomun oluşturduğu yapıya endoplazmik vakuol sistemi adı verilir.

    Endoplazmik retikulumun zarınin kalınlığı 50-60 Å kadardır. Kalınlığı hücre zarından az olduğu halde aynı yapıyı gösterir. iki koyu ve arasında bir açık renk tabakadan yapılmıştır.

    Endoplazmik retikulumu bir kargo sistemine benzetilebilir. Hücre içinde ve hücre dışına proteinleri taşımayı sağlar. Aynı zamanda bazı hücrelerde glikojen, steroidler, ve diğer makromolekülleri depolar.

    Üzerinde ribozom olan endoplazmik retikulum granüllü endoplazmik retikulum, ribozom olmayanlar granülsüz endoplazmik retikulum adını alır. Granül, tanecik demektir, elektron mikroskobunda bu yapıların üzerinde küçük tanecikler görünmesinden dolayı bu şekilde adlandırılmışlardır.

    Konu başlıkları [gizle]
    1 Granüllü endoplazmik retikulum
    2 Granülsüz endoplazmik retikulum
    3 Sarkoplazmik retikulum
    4 Kaynakça

    Granüllü endoplazmik retikulum [değiştir]
    Endoplazmik retikulum ağsı yapısı üzerinde ribozom taşıyan tiplerine granüllü endoplazmik retikulum denir. Bu tip endoplazmik retikulumlar protein sentezinde görevlidirler. Sentezledikleri proteinleri küçük veziküllere yüklenip Golgi aygıtına taşınırlar. Protein sentezinde görevli olan hücrelerde daha fazla görülürler.

    Granülsüz endoplazmik retikulum [değiştir]
    Granülsüz endoplazmik retikulum, lipid sentezinde görevli hücrelerde bulunur. Membran üzerinde ribozomlar bulunmaz. Bir nevi paketleme ve taşıma görevi üstlenen bu organel bazı maddelerin hücre içinde dağılmasını sağlar. Bir çok metabolik reaksiyonda, karaciğerdeki metabolik reaksiyonlarda, steroid yapılı hormonların sentezinde, fosfolipid sentezinde, lipid taşımasında, karaciğerdeki metabolik reaksiyonlarda görev alır.

    Sarkoplazmik retikulum [değiştir]
    Sarkoplazmik retikulum (Yunanca sarks, "et" demektir) düz ve çizgili kaslarda bulunan özel bir tip granülsüz endoplazmik retikulumdur. Aradaki fark, sarkoplazmik retikulumda (SR) bulunan proteinlerin kalsiyum depolamaya ve pompalamaya yaramalarıdır. Kas uyarılınca SR'de depolanan kalsiyum salınır, bu da kasın kasılmasına neden olur.

    Kaynakça [değiştir]
    1.^ Porter KR, Claude A, Fullam EF (1945 Mar). "A study of tissue culture cells by electron microscopy". J Exp Med. 81: 233-246.
    [gizle]g • t • dHücre organelleri

    Akrozom · Çekirdek · Çekirdekçik · Endoplazmik retikulum · Endozom · Golgi aygıtı · Hücre duvarı · Hücre zarı · Kamçı · Kloroplast · Koful · Lizozom · Melanozom · Mitokondri · Miyofibril · Parentezom · Peroksizom · Plastit · Ribozom · Sentrozom · Sil · Sitoplazma

    " http://tr.wikipedia.org/w...ndoplazmik_retikulum" ; adresinden alındı.
    Sayfa kategorisi: OrganellerKişisel araçlar
    Yeni özelliklerOturum aç ya da yeni hesap edinAd alanları
    MaddeTartışmaVaryantlarGörünüm
    OkuDeğiştirGeçmişi görüntüleEylemler
    Ara

    gezinti
    Ana sayfaHakkımızdaiçindekilerRastgele maddeSeçkin içerikkatılım
    Bağış yapınDeneme tahtasıiş birliği projegiböy çeşmesiSon değişikliklerTopluluk portalıYardımYazdır/dışa aktar
    Bir kitap oluşturPDF olarak indirBasılmaya uygun görünüm
    Araçlar
    Sayfaya bağlantılarilgili değişikliklerÖzel sayfalarSon hâline bağlantıSayfayı kaynak gösterDosya yükle
    Diğer diller
    العربيةAzərbaycancaБългарскиবাংলাBosanskiCatalàČeskyCymraegDanskDeutschΕλληνικάEnglishEsperantoEspañolEestiEuskaraفارسیSuomiFrançaisGalegoGaelgעבריתHrvatskiKreyòl ayisyenMagyarBahasa IndonesiaÍslenskaItaliano日本語Basa Jawaქართულიಕನ್ನಡ한국어LëtzebuergeschLietuviųLatviešuМакедонскиBahasa MelayuNederlands‪Norsk (takmål)‬OccitanPolskiپنجابیPortuguêsРусскийSimple EnglishSlovenčinaSlovenščinaСрпски / SrpskiBasa SundaSvenskaไทยУкраїнськаTiếng Việt中文Bu sayfa son olarak 20:06, 10 Ekim 2010 tarihinde güncellenmiştir.
    Metin Creative Commons Attribution/Share-Alike Lisansı altındadır; ek koşullar uygulanabilir. Ayrıntılar için Kullanım Koşullarına bakın.

    ANANIZIN AMINA GiRSiN HADi BU YABANCI ŞEYLERiDE OKUSANIZA HAA AMK EVLATLARI NASIL OKUCAKSINIZ DiYiN ARTIK CILDIRTMAYIN BENi
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    0
    hepsini okudum saol panpa çok bilgilendirici bi çalışma olmuş
    ···
  19. 19.
    0
    ohh bitti sonunda, yarım saatte okudum kanka. allah razı olsun bu bilgileri bizimle paylaştığın için.
    ···
  20. 20.
    0
    bugün artık kitap okumama gerek kalmadı , saol kardeşim + rep
    ···