-
1.
+3Akp dönemi özelleştirmelerTümünü Göster
2003 – taksan takım tezgahlarısanayi satıldı.
2003 – tzdk sakarya traktör işletmesi satıldı.
2003 – petkim standart kimya şirketi satıldı.
2003 – tekel çankırı kaya tuzlası satıldı.
2003 – seka aksu işletmesi satıldı.
2003 – sümerbank nazilli basma fabrikası satıldı.
2003 – ormanların satışını öngeren yasa kabul edildi.
2003 – kuşadası limanı satıldı.
2003 – seka kastamonu işletmesi satıldı.
2003 – gerkonsan gerede çelik konstrüksiyon ve teçhizat fabrikaları satıldı.
2003 – trabzon, dikili limanı satıldı.
2003 – seka taşucu tersane alanı satıldı.
2003 – seka çaycuma işletmesi satıldı.
2003 – tcdd izmir limanı satıldı.
2004 – seka karacasu işletmesi satıldı
2004 – ebk manisa et ve tavuk kombinası satıldı.
2004 – eti bakır işletmeleri satıldı.
2004 – tekel sekili tuzlasısatıldı.
2004 – bursa gaz satıldı.
2004 – eti elektrometalurji satıldı.
2004 – sümer holding bakırköy işletmesi satıldı.
2004 – kütahya şeker fabrikası satıldı.
2004 – thy'deki kamu hisselerinin %23'ü satıldı.
2004 – eti gümüş satıldı.
2004 – seka ardanuç işletmesi satıldı.
2004 – sümerbank diyarbakır işletmesi satıldı.
2004 – çayeli bakır işletmeleri satıldı.
2004 – tügsaş’a ait gemlik gübre sanayi satıldı.
2004 – tekel alkollü içkiler sanayi satıldı. (iki yılı ödemesiz 292 milyon dolara alan şirket 2 yıl sonra 920 milyon dolara amerikalılara sattı. devlet yaklaşık 600 milyon dolar zarar ettirildi.)
2004 – tekel içki bölümünün satışının ardından 9 fabrika kapatıldı.
2004 – esgaz satıldı.
2004 – etikrom satıldı.
2004 – tümosan türk motor sanayi satıldı.
2004 – igsaş(istanbul gübre sanayi) satıldı.
2005 – sümerbank manisa pamuklu mensucat satıldı.
2005 – seka'ya ait üretim yapan 120 tesisin yıkımı tamamlandı.
2005 – şeker kurumu ve idari birimleri bakanlar kurulu kararıyla kaldırıldı.
2005 – sümerbank beykoz deri ve kundura satıldı.
2005 – seka izmit işletmeleri satıldı.
2005 – eti seydişehir alüminyum satıldı.
2005 – tügsaş’a ait tekirdağ depoları satıldı.
2005 – türk telekom (iki yıllık karına) yabancılara satıldı.
2005 – adapazarı şeker fabrikası satıldı.
2006 – tüpraş satıldı.
2006 – thy'daki kamu hisselerinin %28’i daha satıldı.
2006 – erdemir satıldı.
2006 – büyük ankara oteli satıldı.
2006 – tekel kaldırım, yavşan ve kayacık tuzlaları satıldı.
2007 – tcdd derince limanı satıldı.
2007 – deveci maden sahası işletme hakkı satıldı.
2007 – araç muayene istasyonu i ve ii. bölgeleri satıldı.
2007 – tcdd mersin limanı satıldı.
2008 – petkim satıldı.
2008 – tcdd bandırma ve samsun limanları satıldı.
2008 – ankara doğalgaz üretim'e ait 9 santral satıldı.
2008 – tekel sigara sanayi işletmeleri satıldı.
2008 – tekel'in adana, malatya, tokat, bitlis ve samsun sigara fabrikaları geniş arsalarıyla birlikte yabancılara satıldı.
2008 – tekel'in sigara bölümünün satışının ardından istanbul, adana, bitlis, malatya ve tokat sigara fabrikaları kapatıldı.
2008 – türkiye genelinde 60 yaprak tütün işleme tesisi kapatıldı.
2009 – başkent elektrik dağıtım satıldı.
2009 – meram elektrik dağıtım satıldı.
2009 – kastamonu, kırşehir, turhal, yozgat, çorum ve çarşamba şeker fabrikaları satıldı. (bu fabrikalarda sadece iki yıllık karına yabancılara satılmıştır.)
2009 – iller bankası’nın tasfiyesi için yasa hazırlandı.
2009 – güneydoğu sınırındaki arazilerin yabancılara satılması için yasa çıkartılmış olup, bu toprakların yabancılara devri için hazırlıklar devam etmektedir. -
-
1.
+2Herif Atatürkün tam tersini yaptı la ve %50 oy alarak.
-
2.
0Atatürk ne yaptıysa bu sattı
-
1.
-
2.
+4 -4Türkiye son 10 yılda adeta borçlanma rekoru kırdı. Halk bu dönemde adeta borçla tüketmeye teşvik edildi. Bankacılık sektörünün yurtdışından borç olarak sağladığı kaynaklar, tüketici kredilerine dönüştü. Tüketici kredisi ve kredi kartlarıyla vatandaş henüz kazanılmamış gelirler üzerinden borçlanarak gelecekleri ipotek altına alındı. Bankacılık sektörünün sürekli tüketici kredileri ve kredi kartları ile fonlayarak kaynak bombardımanına tuttuğu iç tüketim canlandıkça, ithalat, dış ticaret açığı ve buna bağlı olarak cari açık büyüdükçe büyüdü. 2013 sonu itibariyle cari açık 65 milyar dolara fırlarken cari açığın milli gelire oranı ise yüzde 8’e ulaştı. Gelinen aşamada vatandaş bankalara; bankalar ve şirketler ise yurtdışı kreditörlere borçlu hale geldi.Tümünü Göster
Yük 125 kat arttı
Ülkedeki borç seviyesini değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, son 10 yılda borç rekorları kırıldığını belirterek, AKP’nin kendi istikrarı için halkı borca mahkum ettiğini vurguladı. Buna göre AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılının sonunda 2 milyar liranın altında bulunan toplam tüketici kredileri, aradan geçen sürede tam 125 kat artarak bu yılın ocak sonu itibariyle 249.5 milyar liraya ulaştı. Tüketici kredilerinin 111 milyarını konut, 8.4 milyarını taşıt kredileri, yaklaşık 130 milyarını ise diğer krediler oluşturuyor. 2002 sonundan bu yana tüketici kredileri içinde en hızlı artış yaklaşık 417 katla konut kredilerinde yaşandı.
Vatandaş 333,6 milyar dolar borçlu
Oran, bireysel kredi kartı borcundaki artışa da dikkat çekti. Buna göre aynı dönemde bireysel kredi kartı borçları 4.3 milyar liradan 84.1 milyar liraya yükseldi. Oran, “Böylece tüketici kredileri ile bireysel kredi kartı borçlarının toplamından oluşan hane halkı toplam borç yükü, AKP döneminde 52 kat büyüyerek 6.3 milyar liradan 333.6 milyar liraya ulaştı” dedi.
80 yılı üçe katladı
AK Parti döneminde Türkiye’nin dış borcu da 3’e katlandı. Buna göre 2002 sonunda 129.6 milyar dolar olan toplam dış borç, Eylül 2013 verilerine göre 373 milyar dolar olarak açıklandı. Cumhuriyet’in ilk 80 yılında oluşan stokun iki katı kadar net dış borçlanmaya gidildi. Yani 80 yılın sonundaki dış borç bakiyesi, 11 yılda üçe katlandı. 373 milyar dolarlık dış borcun 111.7 milyar doları kamunun, 5.6 milyar doları Merkez Bankası’nın, 255.3 milyar doları ise özel sektörün. 129,6 milyar dolarlık borcun 64,5 milyar doları kamu, 22 milyar doları Merkez Bankası’nın ve 43,1 milyar doları ise özel sektör borcundan oluşuyor. Dış borcun büyük bölümünün özel sektöre ait olması dolayısıyla AKP’nin sorumluluktan kaçamayacağını ifade eden Umut Oran, “Çünkü özel sektörün borcu da ülkenin borcudur” dedi.
Özelleştirme geliri 51 milyar dolar
AK Parti iktidarı döneminde yapılan özelleştirmelerin toplam tutarı IMF’ye yapılan ödemenin katbekat üzerinde. 1986 yılından 2003 yılına kadar 8 milyar dolarlık özelleştirme yapılırken bundan sonraki yıllarda özelleştirme faaliyetlerine ağırlık verildi ve neredeyse bu dönemde satılmadık değerli kamu teşebbüsü bırakılmadı. ÖiB verilerine göre 2004’ten bu yana 51 milyar dolar toplam özelleştirme geliri sağlandı.
Telekom ve Tüpraş satıldı
AK Parti hükümetleri döneminde başta en stratejik kurumlardan Türk Telekom olmak üzere, Erdemir ve isdemir, TÜPRAŞ, PETKiM, Seydişehir Eti Alüminyum, TEKEL, Telsim, Avea, TÜMOSAN, HAVELSAN, SEKA, Sümer Holding, THY’ye ait USAŞ, iGSAŞ, Kıbrıs Hava Yolları, Petrol Ofisi, Başak Sigorta, Araç Muayene istasyonları, limanlar, kombinalar, depolar ve milyon dolarlık arazili tesisler satıldı.
3 milyon kişi ‘kara liste’de
Gelir gider dengesi bozulan ve bu yüzden borcunu ödeyemediği için kara listeye alınanlarda son yıllarda adeta patlama yaşandı. 2009 sonunda tüketici kredisini ödeyemediği için kara listede yer alanların sayısı 169 binden, 2013 sonunda 1 milyon 215 bine ulaştı. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı da 272 binden 1 milyon 738 bine yükseldi. Böylece kara listede yer alanların toplam sayısı 441 bin 608’den 2 milyon 954 bine yükselerek 7’ye katlandı.
Memurların yüzde 97’si borçlu
Ocak ayında Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı araştırma, kamu görevlilerinin meslek hayatlarının borç ödeyerek geçtiğini ortaya koydu. Araştırmaya göre; yüzde 97’si borçlu olan memurların yüzde 60,2’si borcunu ödeyemedi, yüzde 21,5’i ceza faizi ödedi.
AK Parti de IMF’den para aldı
Hazine Müsteşarlığı’nın verilerine göre AK Parti iktidarları döneminde de Türkiye IMF’ten borçlanmış. 2003 yılının Mart ayında 13 milyar 963 milyon dolar olan IMF borcu 2004’ün sonunda 18 milyar 445 milyon dolara fırlamış. Daha sonraki yıllarda uluslararası para fonunun borcu adeta borçla kapatılmış. Yani IMF’nin borcu azalırken diğer uluslararası kuruluşlara olan borçlar artmış. Diğer kuruluşlara olan borç 2003’te 8 milyar dolar civarında iken 2013 sonunda bu rakam 22 milyar 700 milyon dolara fırlamış. Uluslararası kuruluşlara olan toplam borcumuz ise değişmemiş. 31 Mart 2013’te uluslararası kuruluşlara olan toplam borç 21 milyar 867 milyon dolar iken 30 Haziran 2013’te bu kuruluşlara olan toplam borç yine 21 milyar 221 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. - 3.
-
4.
01. AYDA 9 MiLYAR MAAŞLA GEÇiNEMEYEN BiR BAŞBAKAN.Tümünü Göster
7 yılda dolar milyarderi olan Recep Tayyip Erdoğan, ayda 9 milyar liralık Başbakanlık maaşıyla geçinemediğini söylüyor!
Recep Tayyip Erdoğan’ın istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğu gün açıklanan serveti: “Kasımpaşa’da bir daire, Maltepe’de bir kooperatif hissesi, Bolluca da (Gaziosmanpaşa) 346 metrekare arsa, Burak Gıda ve Ticaret Limited Şirketinde yüzde 10 hisse.” (20 Şubat 1994 tarihli SABAH Gazetesi). 7 yıl sonra Rahmi Koç, ‘Tayyip Bey 1 milyar dolar para biriktirmiş.” açıklamasını yaptı (3 Ağustos 2001-CNN Türk).
Başbakanın 26 yaşındaki oğlu Ahmet Burak Erdoğan, 2.325.000 dolara bir kuru yük gemisi aldı. Başbakanın diğer oğlu Bilal Erdoğan, ABD’de 261.000 dolara daire sahibi oldu.
Ayrıca iki kardeş, Çamlıca Kısıklıda “tapu kayıtlarına göre” 1 trilyon liralık villanın sahibi oldular. Başbakan, aynı yerde, içi 450 metrekare olan villanın bir benzerini kendisi için satın aldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ben ticaret yapmasam, oradan para kazanmasam, bu maaşla (Başbakanlık maaşı) geçinemem.” diyor.
Peki, halk nasıl geçinsin?
2. NAYLON FATURA DÜZENLEMEKTEN SANIK BiR MALiYE BAKANI.
Sanık Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan, hiç çalışmadan, yorulmadan, oturduğu yerde bir kalemde 366 milyar lira kazanıyor.
Peki nasıl? 17 Nisan 2003 tarihinde önce mısır ithalatındaki gümrük vergisi %20’ye indiriliyor. 4 Ağustos 2003 tarihinde Kemal Unakıtan’ın oğlu 4000 ton mısır ithal ediyor. ithalat işlemi bittikten sonra, 8 Ağustos 2003 tarihinde mısır ithalinde gümrük vergisi yeniden %45’e çıkarılıyor.
Kimin hakkı yeniyor? Tabii ki halkın!
Abdullah Unakıtan, pastörize yumurta ithalatı işine de giriyor. Önce şirketi AB Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ye 2,5 milyon YTL’lik teşvik belgesi veriliyor. işe başlamadan önce pastörize yumurtada KDV oranları %18’den %8’e indiriliyor.
Yani Maliye Bakanı, aileye çalışıyor!
3. BiR ARSA SATIŞINDAN BiR TRiLYON VERMEYEN BiR MALiYE BAKANI.
Kemal Unakıtan, kendi aldığı mülkü kendine sattı, 19 ayda 1.244.400.000.000 TL kazandı!
izmir’in Foça ilçesinde bir taşınmaz, Kemal Unakıtan’a ait BEM Dış Ticaret A.Ş. tarafından 12 Ekim 2000 tarihinde 15.600.000.000 TL’ye satın alındı. Aynı taşınmaz, 10 Mayıs 2002 tarihinde, yani 19 ay sonra 1.260.000.000.000 TL’ye bir özel finans kurumuna satıldı. Satan şirketin ortağı Kemal Unakıtan, alan şirketin genel müdürü de Kemal Unakıtan!
Bu olağanüstü kârdan kurumlar vergi ödenmedi, şirket tasfiye edildi.
4. 13 GÜNDE 219 YOL iHALESi.
AKP hükümeti 18 Kasım 2002de kuruldu. Hükümetin henüz ilk 13 gününde, 31 Aralık 2002 tarihine kadar, tam 219 adet yol ihalesi yapıldı. Toplamı 52 trilyon lira olan ihale bedelleri, Sayıştay vizesinden kaçırılmak için 750 milyar lirayı aşmayacak şekilde ayarlandı. Böylece, yolsuzluk saptamasın diye Sayıştay devre dışı bırakıldı.
Yolsuzluk yapmadığını söyleyen bir hükümet, Sayıştay denetiminden niçin kaçar?
5. YEŞiL KARTLI AKP’Li MÜTEAHHiT.
TCDD’nin açtığı 50 istasyon yenileme ihalesinin 10’unu alan AKP Kadın Kolları MKYK üyesi Emine Alioğlu’nun yeşil kartlı olduğu ortaya çıktı.
Emine Hanım’ın şirketinin sermayesi, 25 milyar lira. Hem devletten ihale al, hem de fakir fukaranın hakkı olan yeşil kartı kullanıp, devleti soy…
işte AKP’nln devleti soyma anlayışının en somut örneği.
6. HORTUMCULAR VIP SALONUNU KULLANMAYA DEVAM EDiYOR.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, “Havaalanının VIP salonunda bankasına el konulan birisini gördüm. Adamın ayakkabısının fiyatına bir ay evrak memuru çalıştırıyorum. Nasıl olur, VlP’te ne işi var diye baktım.” diyebiliyor. Aradan 4,5 yıl geçti, bu konuda hiç birşey yapılmadı.
Aynı adamlar, bugün de VIP kapısından geçiyorlar.
7. HORTUMCU HELiKOPTERiYLE, HORTUMCU KÖŞKÜNE GiDEN BiR BAŞBAKAN.
Halis Toprak, özel helikopterini göndererek AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Bozüyük’teki köşküne getirtti. Görüşmeye bazı hortumcu banka patronları da katıldı.
Hortumluların helikopteriyle gezen bir Başbakan, hortumculara VIP kapısını kapatır mı?
8. iHALESiZ 2 MiLYON DOLARLIK iŞ ALAN AKP’Li.
TCDD izmir Limanı, 15 yıllığına Reha Denizcilik adlı şirkete (toplam 2 milyar 100 milyon dolarlık iş) ihalesiz olarak bir sözleşmeyle verildi. Reha Denizcilik, sözleşme tarihinden sadece bir hafta önce kuruldu. Bu ballı işi ihalesiz alan şirketin büyük hisseli ortaklarından biri, AKP’nin Bakırköy ilçe Başkanlığı’nı yapmış olan Rahmi Genç.
‘Yolsuzluklarla mücadele edeceğim.”diye halka söz verip, vatandaşın oyunu alan AKP, böylece yandaşlarını devletin olanaklarıyla besliyor.
9. HORTUMCUDAN PAHALIYA AL, YANDAŞINA UCUZA SAT.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Ceylan Grubundan, banka borcuna karşılık 52 milyon dolara Antalya’daki Deluxe Resort Otel’i aldı. Karşılığında da Ceylan Grubunun 52 milyon dolarlık borcu silindi.
Devletin 52 milyon dolara aldığı otel, bir süre sonra 25 milyon dolara AKP yandaşı bir şirkete satıldı. Devletin bu ticaretten zararı tam 27 milyon dolar.
Bunun adı, hortumcunun cebine devlet kesesinden para koymaktır; halktan çalmaktır…
10. DEVLETiN 51 MiLYON DOLARLIK FABRiKASI, AKP YANDAŞINA 1,1 MiLYON DOLARA SATILDI.
Gerçek değeri 51 milyon dolar olan Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası 1,1 milyon dolara AKP yandaşı Albayraklar A.Ş.’ye satıldı.
Selüloz-iş Sendikası, mahkemeden fabrikanın satışını iptal ettirdi. Ancak bu arada şirkette 12,7 trilyonluk bir varlık kaybı tespit edildi (yaklaşık 10 milyon dolar). Halkın vergisiyle kurulan birçok şirket, AKP yandaşlarına bu şekilde peşkeş çekildi.
Bunun adına AKP’nin özelleştirme – hortumlama politikası deniyor. -
5.
01. Başbakan Erdoğan bir Amerikan gazetesine yazdığı makalede Irak’a savaşmaya giden ABD’li askerlere dua etti:
“Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.”
“We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible.”
By Recep Tayyip Erdogan
The Wall Street Journal
March 31st, 2003
• 2. Dışişleri Bakanı Gül “Dünya barışı için, barışı korumak için, son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir.”dedi. ( http://www.milliyet.com/2.../05/16/siyaset/siy03.html )
• 3. Yirmibeş islam ülkesinin sınırlarını değiştirip hepsini Irak gibi yapma projesi olan ABD kaynaklı BOP’la ilgili Sayın Gül’ün görüşü: “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız islam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek.” ( http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=181295 )
Not: Vatandaşlarımızın % 72’si BOP’u tehlikeli görüyor.(25.07.2004 – Yeni Şafak) -
6.
0*6. ABD Savunma Bakan yardımcısı Paul Wolfowitz: “Biz Irak’a müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesaret vermiştir.” (Irak işgalinden üç ay önceki Türkiye ziyareti esnasında yaptığı açıklamadan.)Tümünü Göster
• 7. Erdoğan, AJC örgütünden bugüne kadar “cesaret ödülü” alan 10 kişi içinde Yahudi olmayan tek kişi.
Tayyip Erdoğan’a “cesaret ödülü” veren “American Jewish Congress” (AJC) adlı kuruluş, WJC’ye bağlı.
Theodore Herzl tarafından Dünya Musevilerini bir “ulusal yurda” kavuşturma amacıyla 19. yüzyıl sonunda kurulan “World Jewish Congress” (WJC) israil devletini kurmakla amacını gerçekleştirmiş bir Yahudi teşkilatıdır.
Daha önce AJC tarafından 10 kadar kişi ödüle lâyık görülmüştü; bunlar arasında israilli veya Musevi olmayan tek kişi Tayyip Erdoğan. Listede israil'in önemli bütün başbakanları var. Türkiye başbakanına bu ödülün verilmesi de, verildiği mekân da anlamlı: HSBC bankasının New York merkezi... ( http://www.yenisafak.com....004/SUBAT/05/tkivanc.html )
• 8. Bush, Erdoğan’a “Sen ne harika bir adamsın” dedi. (You are a great man) Kasım 2004
• 9. Çeçenler Rusların dilinde terörist. Erdoğan 3 Kasım seçimi sonrası AKP genel başkanı olarak 170 kişilik heyetle ziyaret ettiği Rusya’da teröre karşı işbirliğinden söz etti.
• 10. Erdoğan genel başkan sıfatıyla gittiği Çin’de de şöyle dedi:
“Tek Çin anlayışını destekliyoruz. Çin'in toprak bütünlüğü konusunda Türkiye'nin herhangi bir tereddüdü yok, saygısı vardır. Terörün dini, milleti, ırkı olamaz.”
(Çin, işgal ettiği Doğu Türkistan’ı kendi toprağı sayıyor. Özgürlük mücadelesi veren 30 milyon Uygur Türkü kardeşimize de terörist diyor. Tayyip Bey’in sözü bu manada nasıl değerlendirilecek?)
(Tayyip Erdoğan, diline pelesenk olduğu üzere, Pekin'de de “Han, Mançur, Moğol, Doğu Türkistanlı, Tibetlisi ile Çin bir büyük mozaiktir. Bu da büyük zenginliktir” demeliydi (!) alıntı)
• 11. Yurtdışı turları ve ilginç temasların ardından Erdoğan, milletvekili oldu. Aradan dört buçuk yıl geçmesine rağmen AKP “Acil Eylem Planı”nı bile tatbik edemedi.
• 12. Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirildi. Buna ciddi hiçbir tepki gösterilemedi.
• 13.Üstelik ağır ve ciddi çuval olayı sonrası “ABD’ye nota verecek misiniz?” sorusuna başbakan şöyle veciz(!) bir cevap verdi: “Bu müzik notası değil. Öyle aklınıza her estiğinde verilmez. Ağırlığı ve ciddiyeti vardır.” ( http://www.hurriyet.com.t...le.asp?sid=1&aid=2257 )
• 14. Erdoğan’dan enteresan bir açıklama: “Amerika’nın düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi; Diyarbakır işte bu proje içinde bir yıldız, bir merkez olabilir. Bunu başarmamız lazım.”
(15 Şubat 2004, Kanal D, Teke Tek Programı) 18.02.2004. Hürriyet Gazetesi, sayfa: 20.
• 15. Sözde Ermeni Soykırımı meselesinde Dışişleri bakanlığı, yetersiz kaldı. Üstelik Sözde Ermeni soykırım yasasını kabul eden ülkelere yenileri eklendi: isviçre (2003), Slovakya (2004), Hollanda (2004), Polonya (2005), Litvanya (2005), Arjantin (2006)…
• 16. 1 Mart Tezkeresi reddedilmesine rağmen, bir genelgeyle, ABD’nin savaş araç-gereçleri Türkiye üzerinden nakledildi.
• 17. israil’in talebiyle ve onun güvenliği için, kamuoyuna rağmen Lübnan’a asker gönderildi.
• 18. Başbakan Erdoğan, ispanya Başbakanıyla beraber Medeniyetlerarası ittifak(!?) eşbaşkanı oldu.
(Medeniyetler arası ittifak, Dinlerarası diyaloğun diğer bir ismidir.Gösterilen tepkiden dolayı, medeniyetler arası ittifak ifadesi kullanılıyor.)
• 19. Başbakan Erdoğan, BOP’un da (Büyük Ortadoğu Projesi) eşbaşkanı oldu. ikinci başkan, Bush.
• 20. Erdoğan, Gül ve bakanların baskısına rağmen 1 Mart tezkeresine ‘hayır’ diyen milletvekilleri, 22 Temmuz seçiminde aday gösterilmediler.
• 21. Tezkereye ‘evet’ denmesini isteyen Erdoğan “Her zaman ‘hayır’da hayır yoktur. Rahat olun, gelişmeler kontrolümüzde" dedi.
• 22. Erdoğan, tezkere geçse de geçmese de ABD'nin harekatta kararlı olduğunu belirterek, Türkiye'nin 2003 yılı içinde 73 milyar dolar borç ödemesi olduğunu söyledi ve tezkerenin çıkmaması halinde Türkiye'nin ekonomik olarak çok sıkıntıya gireceğini ifade etti.
(Hatta Erdoğan’ın “Tezkereye hayır diyen, bana hayır demiş olur”… “Tezkere geçmezse memur maaşlarını ödeyemeyiz” dediği ifade edildi.)
• 23. Devlet Bakanı Ali Babacan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, tezkerenin yararlarını sıraladı: “ABD ile her platformda stratejik ortaklığımız artarak gelişir.”
(Irak’a ve Iraklılara yapılanlar da mı?) -
7.
-1peki
başlık yok! burası bom boş!