üniversiteli panpalar bu konuyu tartışmaya aç

hasgibtir ulan

@77 panpa kimsenin 4 dil bildiği falan yok iş hayatında tamamen kolpa ve sallamasyon. adam bildiğini sanır ama o dillerden birisinin anadil olarak konuşulduğu yerden bi telefon gelsin bakalım.yok öyle birşey 4 dil bilmek vs gibi. türkiye gibi bir yerde imkansıza yakın. karşındaki adam bilmiyor tabi o dillerin hepsini birden. bende derim 9 dil biliyorum diye. görüceksiniz bunları iş hayatında milletin değil dil diploması, sahte iş tecrübeleri, sahte referansları falan var. işe alınacağı önceden belli adamlar var ve de sizle mülakata giriyorlar falan. şirketlerdeki terfilerde neler yaşanıyor neler. bunları iş hayatına girince görecek ve de bulunduğunuz sisteme, bu ülkenin gibik insanlarına küfredecek, ülkeyede düşman olucaksınız. demedi deme. gidebiliyorsanız gidin ve kurtarın kendinizi. yani idalleriniz varsa tabi. herkesin beklentileri ve kişiliği farklı sonuçta.
şu başlıktaki pek çok tartışmanında boş olduğunu iş hayatına girince anlayacaksınız

panpa çoğu üniversite öğrencisi mezun olunca açıkta kalıyor ve başka meslekler için ya yeniden okuyor ya da 25-30 yaşları arasında basamağın en altından başlıyarak kariyer yapmaya çalışıyor açıkta kalmayanlar ise ya süper zeka ya da girişken olanlar ama demek isterim ki çoğu arkadaşım üniversite okumamasına rağmen küçük yaşlarda sıfırdan başlayıp kendilerine iyi bir kariyer oluşturuyorlar ve işlerini tamamen yaşayarak öğreniyor

iş hayatında en önemli şey tecrübedir her işverende buna bakıyor arab üniversite biraz daha sade bilgi gibi bişi iş sahipi olmak için üniversite okumak biraz saçmalık gibi geliyor bana üniversite de kültürünü falan geliştirirsin en fazla ama para kazanmak diyince onu çalışarak yapıcan sadece üniversite sana para sağlamaz ne yazık ki

reserve

hocam okudum adamın söylediklerini.

şöyle diyeyim. üniversiteye benim devam etme nedenim güvence. bir diplomaya sırtımı yaslamak. çünkü işçi çocuğuyum. şimdi ayrılırsam ve dikiş tutturamazsam geleceğim olmaz. evet belki bu korkakça bi bahane ama cesaret kırıyor sonuçta.

para sadece bir araç. çok para kazanmak gibi bir amacım olmadı hayatımda. şu arabalara bineyim, şu evlerde oturayım diye bir hayalim olmadı. okuyorum sadece deli gibi. yeni şeyler öğreniyorum. hayatı önüme bir havuç gibi uzatılan parayı kovalamak yerine istediğim yöne giderek yaşamak istiyorum.

tabi bunun için önüme atılan bir maaş çeki yeterli olacaktır. bunun dışında sistem eleştirisine girer her şey. sistemin bizi buna mecbur kıldığı çok açık.

ama üniversiteyi bırakmak benim için (şu anda) cesaret edemeyeceğim bir hamle.
(makine müh - 3. sınıf)

@66 kimse bill gates olmak zorunda değil ama 1500 liraya çalışmamalı. kendisinin üstünde 2500 lira maaş alan ve kendisinin bildiği işin yarısını bile bilmeyen adamın altında çalışmak zorunda değil. bunlar sadece okul okuduğu için başına geliyor. tepedeki adamın tek farkı sadece daha önce işe girmiş ve daha iyi bağlantıları var diye üstte olan o. saçmalık. neden kafamın daha iyi çalıştığı bir adamın altında çalışayım ki. ondan çok çok daha iyi iş yapabilme kabiliyetim varsa neden o adam benden çok kazanıyor. ben 5 sene harcamışım çok iyi ekonomi biliyorum. o adam 5 sene önce işe girmiş ve 4 dil öğrenmiş 5 senede ve benden üstte. e bende 4 hatta 7 dil öğrenirdim 5 senelik verdiğim emekle. o adam neden benim üstümde panpaaa.

@70 türkçe öğretmenliği gerçekten çok boş bir bölüm. üniversitelerin %99'unda türkçe öğretmenliği hakkıyla öğretilmiyor. ama para kazanmanın kolay yollarından birisi. o bölümde öğretilen bilgiler bile türkçeyle çelişir niteliktedir.

nor: kolay derken garanti demek istedim. öğretmenliklere de bin bir tane çile çıkardılar.

böyle seviyenin yükseldiği başlık görmemiştim ne zamandır. ama güzel yazın panpalar uzun uzun yazın, özet geçmeyin. zevkle okuyorum

@53 zaten içinde zorakî bulunduğumuz sistemi sevmediğimi söylemiştim. bu sistem böyle giderse sömürülen angutlar olarak hayata devam edeceğiz.

@61 paranın yalan, kağıttan başka bir şey olmadığını yazmıştım. dünyanın genelini etkileyen paraya dayalı bu sistemden dolayı bu haldeyiz. ortaya bir para yalanı atılmış, herkes onu elde etmek için didiniyor. doğduğumuz ülkenin refah seviyesi iyi değil. bunu da göz önünde bulundurmak lazım. para için okumak bu nedenle gayet normal, kabul ediyorum. ben orada mantalitenin yanlış olduğundan bahsetmeye çalışmıştım. insan içinden gelerek okursa ve mutluluk hedefi entelektüel bir birey olamk ise bunu para için değil de ilim irfanı sevdiği içindir demek istedim. belli bir eğitimden geçen ve kafası çalışan herkes -her ne kadar hak ettiği miktarı alamasa da - parayı bir şekilde elde eder.

düşnüsenize: dolmuşa binip bir yere gitmeniz gerekiyor. ama o şöför sizden para talep ediyor. onun talep ettiği parayı karşılamak için siz de çalıştığınız yerden para talep ediyorsunuz. çalıştığınız yer de başka yerlerden talep ediyor. peki bu para nereden geliyor? bu parayı kim basıyor?
basanlar bize mi basıyor yoksa para mı basıyorlar? kim yönetiyor bu parayı? bizler o parayı yönetenlerin cebindeki bozukluklar kadar bile ömrümüzde para kazanamıyoruz ve kazanamayacağız. acı gerçek bu.

bide şu var yurtdışında öğrenciler sürekli sınava girmiyor adamlara proje ödevi veriyorlar ödevle geçiliyor çoğu ders. burda (odtü - makine müh. bir tanıdığım söyledi)sana kitabı teorik bilgisi sınavı dayıyolar panpa 4 yıl boyunca sonra ne oluyor adam doğru dürüst motor göremeden mezun oluyor sonrada bi şirekete giriyor eğer odtü-itü-bilkent falansa en az 5 yıl öğrendikleriyle makineyi pekiştirmeye çalışıyor bu saatten sonrada yaş 30 a geldiği için adam napsın dr falan yapmayı

türkçe öğretmenliği 3. sınıf öğrenciyim ve yazı kesinlikle doğru kendimizi engellmekten başka hiçbirsey kazandırmayan bir eğitim kurumu üniversite ve ancak ve ancak kendimize olan özgüveni bitiro bizi olmamız gerekn insan moduna sokup büyük hayallerin ve umutlarının tüketilip düzenin insanı yapıyor seni

@52 itüdeyim ve arkadaşlarla oturup uzun uzun düşündüğümüz zamanlar oluyor. acaip fikirler çıkıyor hatta uygulanabilirliği de var fikirlerin hani oturduğumuz yerden ahkam kesmiyoruz yani. kafalarımızda çalışıyo az çok. girişimcilik üzerine boğaziçili bir çok adam var bugün başarılı. çoğu yurtdışı master yapmış falan felan onların fikirlerine baktığımız zaman adamlar sürekli dışarıdan bir fikri buraya monte edip ilk olmanın avantajı ile bi yerlere gelmişler. ama o zamanlarda net ve sosyal ağlar bu kadar kuvvetli değildi. bilgiye erişim artık çok kolay ve birşeyler bilmek ve ilham almak için amerikaya gitmeye gerek yok açıp okuyabiliriz. en basit örnek acun. her taku yurtdışından monteleyip bizi gibiyo. e bu adam bu fikirleri alıyor burda uyguluyor bizde başka fikirleri alıp buraya monte ederek çok daha fazlasını kazanabiliriz. ihtiyacımız olan iki şey var biri zaman diğeri çalışan bir beyin. hayvani integraller bilmek gerekmiyo. böyle bir girişim için yasal kuralları yada gerekli bağlantiları öğrenmek yerine integral istatiktik öğreniyoruz. hiçbiride bi taka yaramayacak. kısacası realite çok çok aşağıda ünilerde. mezun bir adam gerçek hayatta ne yapacağını biliyor. tecrübeli adamların altına masa direği oluyoruz. sistem yüüzndende belli bir yerden sonra mal gibi orada kalıyoruz hayat boyu.

zütüne güvenen bill gates kadar dahi olduğuna inanan varsa bende bir işletim sistemi yapar microsoftu giber atarım dünyada bu konuda tekel olurum diyorsanız hiç durmayın okulu bırakın. heee o züt bende yok diyorsanız o zaman sol frameden başka başlık seçelim lütfen..

yurtdışını bilmem ama ben türkiye'nin en taşaklı üniversitelerinden birinde okudum. söyleyebileceğim okul size etiket verir teorik bilgi verir vs. bir şeyleri hedefliyorsanız daha birinci sınıftan kendinizi yetiştirmeniz gerektiği. kendi işinizi hedefliyorsanız o yönde, büyük şirketlerde önemli pozisyonlarda çalışmayı hedefliyorsanız cv'nizi oldukça dolgun gösterecek şekilde sosyal projeler, stajlar, sertifikalar, yabancı dil, elle tutulur tecrübeler vs. vs edinmeniz gerekir

@1 19 yaşında beyler

çok sakat var

@49 aramızda para için okuyaman kaç kişi var. mevzu mutlu olmaksa harvard ta okumak isterim ilim irfan için ama türkiyede zaten birşey öğrenmek çok zor daha ileri gidersek imkansız. okumak değilde sevdiğin işi yapabilmek gibi düşün olayı. makinacı bi adam motor sever ama yandan saçma salak derslerle uğraşmaktan ne motor öğrenir nede öğrenme isteği bırakılır adamda. çünkü üniversite böyle bir yer. ve hatta adam zaten motor dediğin şeyide kitaplardan öğrenmiştir. ne okula nede hocaya ihtiyacı vardır!!! sorun burda başlıyor bu adama motoru anlatırsın bu budur dersin ve o adam onun gelişemeyeceği konusunda eğitilir ve üretkenlik olayı adamın kafasında çürütülür bitirilir. çünkü yılmışıtır artık. fakat adama 2 sene motor gösterip 2 sene saçma salak eğitim yerine üretkenlik üzerine eğitim verilse işler farklı olur. buda hiçbir ünide yok onun için okumak bir yerden sonra sakıncalı olmaya başlıyor. keyif almak ve hoşnutluk zaten mümkün değil. ekstra maliyet ve zaman harcaması onlar paha biçilemez kayıplar.

@56 oç futbolcuları görünce sinirleniyorum panpa şanslı zütelekler yok aq adam gibi top oynasalar gam yemem günde 2 saat antreman zevkli oyun oyna hemde para al dünya ne güzel aq adsdas yine fazla koydum :D hele birde bu oçları futbolcu ve yöneticiler dünya paraları dünyanın en iyi amlarını zütürüyor bizde onların köleliğini filan yapıyoruz aq adamları savunuyoruz giberim böyle dünyayı millet birbirini kırıyor başka işi gücü yok gibi

tartışmaya siyasi coğrafya dersi finalinden sonra dahil olacağım. 2 saat içinde burdayım.

@1 yazıyı okudum oldukça yaraktan, fikirlerine katılmadığımı açıkca söylüyorum. mevki, para, kolay hayat üzerinden yaşamı tanımlayanları ise altıma alıp sabahlara kadar bağırtımak istiyorum. üniversitelerde bi gib öğrenemediğimiz açık ve net ama üniversite hayatının ekgibliği iste bu tip adamlara bu tarz yorumları yaptırıyor malesef. yaşayın gençler diyeceğim bu. nefes alın.