-
51.
+8Bu tarz kazılarda insanlarla çok iç içe olunur. herkesin içindeki artık dışa vurmaya başlar zamanla. Çok görmüştüm can ciğer arkadaşların 1 ay sonra arkasından demediğini bırakmaması. Kübranın odadaki incinlığı diğer kızlarla edaya karşı daha yakın olması Edayı hayli yormuş. Bana hiç bahsetmemişti. Burdan bir çıkalım bi gidelim kazıdan ben ona ne yapacğimi biliyorum diyordu. Bende boşver istersen ben konuşayım gibtir edelim hocayla dedim ama kabul etmedi. Eda 1.60 boylarında 50 kilo ya gelir gelmez olduğundan Kübra'nın ona fiziksel bir üstünlük kurdupu belliydi. Yardım etmemi yediremiyordu kendisine de öyle kapattık konuyu. Ama ben akşam vakitlerinde seramik yıkanırken kübrayı tek yakalayıp gereken tepkiyi vermiştim. Öyle bir sinsilik içindeydi ki utanmasa benı kandırmaya çalışacakti ben üstünden üstünden edayı katmadan hal ve hareketlerini beğenmiyorum benim sayemde geldin benim sayemde yarın alır bavulunu gidersin dedim. Ağlamaklı oldu kazının zorluğundan pgibolojisinin bozuludugundan falan bahsedip bahaneler üretti. Bende lafı uzatmadan son uyarıları yapıp daha gözüme batma dedim. Kübraya ilk günden beri çok gıcıktım. Ankara'ya geldiklerinde Eda'nın peşinden ayrılmamıştı insan bir düşünür bunlar iki sevgili aylardır görüşmüyor baş başa bırakayım diye ama yok inadına her saniye bizleydi. Birde kazıdaki işçilerle kürtçe konuşup sürekli sohbet etmesi beni iyice delirtmişti. Eda mevzusu da buna eklenince kafaya koymuştum. Timur hocanın kanına girip gibtir ettirecektim...
-
-
1.
+2Reis ne zamana kadar biter
-
1.
-
52.
+7Bir yandan bu sorunlarla uğraşirken bir yandan kazı işleriyle uğraşıyordum. Çizimler, kataloglar tasnif yıkama, kayıt artık patlıcaktım bir yerde. Pazar günü herkes ilçeye giderken ben edaya liste verip hastayım dinleneceğim dedim. Herkes gittikten sonra amacım o eve girmekti. beynımı kurcalıyordu sürekli sıkışan hayatıma kendimce bir aksiyon katmak istiyordum. minibüs hareket edip sesi uzaklaşınca hemen yataktan kalkıp hızlıca dışarı çıktım. Tam evin önüne gittim cesaret edemeyip geri döndüm. Yaktım bir sigara hızlı hızlı içiyorum köyün çıkışında. Sonra tekrar yeltendim. Kapıda küçücücuk bir asma kilit vardı. Bir çekiç darbesine kilidi patlatıp kapıyı araladım. içeride o kadar ağir bir hava vardı ki nefes almam güçleşti. ilk katta mutfak salon ve tuvaletler vardi. eşyalar olduğu gibi yerindeyd,. Sanki dün gitmişler gibi. Oysa söylenene göre 16 yıl evvel boşaltılmış köy. Örümcek ağları fare dışkıları ve toz dışında herşey normaldi. Rüyamda baktıgımda gördüğüm salonun aynısıydı bu salon. Ürpermiştim. Duvarda kuran ayetleri vardi asılı. Eski kumaşlara yazılı. Yukarı kata çıkmak istedim ama gelen bir ses üzerine altıma sıçmıştım. Yukarıdan sesler geliyordu anlamadığım bir dilde tartişiyorlardı sanırım. Kalbim çıkacakti yerinden tam koştum kendimi dışarı attım o an yataktan sıçradım. Yine o korku rüyalarından biriydi gördüğüm. Kalktım yataktan gerçekten edaya alıncak listesi verip gitmedim. Eve girecektim kafaya koydum. Bunlar gittikten sonra rüyada gördüğüm evle aynı olan evin içine girdim salona girdim yine aynı salon hemen o an nedenini bilmiyorum duvardaki arapça kumaşları alıp koşarak çıktım. Aklımı oynatacaktım. rüyamda görüyordum aynı olayları uyanıp aynı şeyleri gerçekte yaşıyordum. 3-4 saat gelene kadar çardağın altında bizimkileri bekledim...
-
-
1.
0Rezzzzzzozo
-
1.
-
53.
0Rez efenim
-
54.
0Rez rez rez 1000 kere rez okuyacağım
-
55.
+8Akşam 5 gibi geldiklerinde hepsinin yüzünde güller açıyordu. Timur hoca önce lahmacun sonra dondurma ısmarlamış bunlara. Koca koca insanların bir dondurmayla bu kadar mutlu olmaları şaşırtıcı değildi. O kadar zor bir yaşam sürüyorduk ki bir dondurma bile mutlu etmeye yetiyordu herkesi. Edam benide düşünmüş lahmacun ve dondurma getirmişti. Ama umrumda değildi acilen olanları anlatmam gerekiyordu edaya. akşam saat 8 gibi insanlar çekilince çardağa çağirip anlatmaya başladım. Oda bu olanlara çok şaşırmıştı ama Ankara'dan beri paranoya içinde olduğumu düşünüyordu. Sıcak güneşin altında kafanda kurup kurup akşamları rüyanda yaşıyorsun dedi... Eda bile bana bunları söylüyordu. Aslında beni umursamadığından değil inançsiz olduğundan böyle yapıyordu. Ona göre cinler rüyalar abimin intiharı falan hepsi pgibolojikti. Ona evde bulduğum kumaşları gösterince,
- Eee ne var bunda hepimizin evinde yok mu duvarlarda asılı ayet kuran falan..
+ Varda altlarında hiç birinin resimler yok değil mi...
resimleri ilk başta karanlıkta fark edememişti.. El feneriyle dikkatlıce baktıgında ürperdi benım ona bahsettiğim abimin defterindeki üç gözlü karışık bir yaratık vardı ayetin altında. Hemen mantıklı açıklamalar yapmaya çalıştı ama korkmuştu. işte bizim kültürümüzde olmasa da arapların belki böyle islam diniyle harmanlaşmış mıtolojik yaratıkları vardı falan anlattı da anlattı. Abinde bir yerden denk geldi oda çizdi hepsi tesadüf düşünsene muhafazid'in atını Burak'ı tıpkı yunan mıtolojisindeki pegasus şimdi ben buna nasıl inanayim dedi... Bence bunların hepsinin bir açıklaması var. Zaten bu köyde arap süryanilerden oluşan karışık bir köymüş... Şaşırdım nerden biliyorsun dedim buğin ilçede insanlardan öğrendik daha ne söylediler dedim. Sustu. iyice paranoya'ya bağlayacaksın dedi... Önemli başka birşey söylemediler zaten rahat ol dedi. Köyün süryani olması aramilerle bir bağlantı olduğunu ortaya çıkartıyordu. Çünkü süryaniler aramilerle akraba kabile olarak kabul ediliyordu.. 3000 sene sonra bile arami kentinin yanı başında süryanı köyünün olması çok şaşırtıcıydı... Bunları düşünürken Edayı deli gibi özlediğim aklıma geldi. Karanlıkta gözleri parlıyordu haftalardır kokusunu bile almamıştım... Bakışlarımdan anlamış olmali ki, gülümsedi... -
56.
0Rez pampa
-
57.
+7Biz o gece bütün tehlikeleri göz önüne alarak içinde bulunduğumuz sıkıntılardan cesaret alarak depoda sevişmiştik. Biri görse duysa mahvolurduk... Sabah olduğunda Yakub hoca istanbulda gelmişti. Timur hoca mardinden Yakub hocayı almak için minibusu bana verdi. Sabahın 6 sı yollara düştüm. yılan gibi kıvrılıyordu daracık köy yolları. Güneş omuzlarımda yükselerek giriyordu Anadolu'ya yavaş yavaş. Aklımda dün gece yaşadıklarımız verdiği mutlulukla bir başka sürüyordum arabayı. Bütün derdim tasam bitmişti. Eda'nın teni kavurarak yok etmişti bütün kaygılarımı... sonunda mardine varıp yakub hocayı beklemeye başladım.
-
58.
+5Hocanın ismini duymuştum alanında Türkiye'nın en iyilerindendi. bizim Timur nasıl yaptıysa 1 haftalığına da olsa ikna edebilmişti... Hocayla buluşup üçgözler köyüne doğru yola çıktık... Yolda sohbet etme fırsatımız oldu. tam bir Osmanlıydı. Yahudi olmasına rağmen biz Osmanlıyız diyordu iki lafından birinde. imparatorluğun çocuguymuş güya... Birşey diyecektim de sonra gerek yok dedim... Yahudilere Osmanlı kucak açmış adam yerine koymuş dünyaya karşı korumuş anlattı da anlattı.. En son dayanamayıp valla haklısınız hocam sizin açınızdan bir problem yok, Bizim osmanlı yahudilere ermenilere rumlara gayet iyi davrandı ama Anadolu'da Türklere naptı onu konuşalım dedim... Şaşırmıştı ne yani sevmiyor musun Osmanlıyı dedi.. Sevip sevmemek mevzu bahis değil dedim.. Ama şuda bir gerçek yahudiler ermeniler rumlar liman kentlerinde ticaret yapıp istanbul izmir istanbul'da servetlerine servet katarken biz türkler Anadolu'da ürettiğimizin 10'da8 ini vergi olarak istanbula yolluyorduk. Savaş çıktı mı hadi Anadolu türkleri cepheye yemene, kırıma, galiçyaya mohaça, hicaza mekkeye medineye... 500 sene 3 kıtada canımızıın yanmadıgı coğgrafya kalmadı. Sizler ne yaptınız o ara, istanbulun en güzel köşklerini satın aldınız, izmirin en güzel koylarında yazlık kışlık yaptırdınız.. Bir sefer ağzim açılmıştı söyledikçe söyledim söyledikçe söyledim en sonunda bende yahudi olsam ben Osmanlıyım diye övünürdüm dedim. Bu lafıma alınmış olmalı ki ağzini yol boyunca hiç açmadı... Nihayet köye varmıştık...
-
59.
+7Timur hoca minibüsün sesini duymuş olmalı ki gittiğimizde bizi bekliyordu. Ama yakub hocanın yüzü beş karıştı. Yavşak birde kalkmış bana övüyor. Ulan yağını siz yediniz cefasını biz çektik. Utanmaz herif... Ben minibüsü park edip direk araziye geçtim.. Kübra'nın lisans öğrencilerine fırça kaydığını görünce gittim o sinirle birde ona çattim... Ağlayarak bastı gitti...
-
-
1.
+1devam etsene lan
-
2.
+1devam et başkan tecrübelerini paylaş
-
1.
-
60.
+2 -1Up up up😂😂😝
-
61.
+1devam panpa
-
62.
+1okuyoruz panpa devam
-
63.
+2Geldim arkadaşlar bu gece biter
-
-
1.
0Seri yaz panpa hikaye sardı
-
1.
-
64.
+41 saat sonra geri döndü özür diledi alttan alarak bişeyler deyip açmaya gitti. Açma kazılarda genelde 10x10 ya da 4x10 ya da 2x2 şeklinde açılırdı. Kademeli şekilde inilir eğer gerekırse kuzey güney batı doğu doğrulutulu büyütülebilirdi. iki açmanın sorumluluğu bende 1'i eda ve kübradaydı. Benim açmalar doğu yöndeydi. Genelde buluntuların yazıtların çoğu A1 numaraları açmada yani benim baktıgım açmada çıkıyordu... Yakub hoca Timur hocayla öğleden sonra alanı gezmeye geldiler. Yakub hoca şaşırmıştı. Yazıtları görmek istiyordu. tam A1 in yanından geçerken küçğk bir tablet daha çıkarmıştı Ağit. Ağit diğer işçiler gibi değildi. Doğru düzgün işini yapan gerekmedikçe kürtçe konuşmayan bize böyle garip gözle bakmayan bir çocuktu. Yakub hoca hemen tableti isteyip eline aldı. Fırçayla temizleyip baktıgında assurca dedi...
-
65.
+3Yakub hoca bunun kaydını alın buluntu çantasına koymayın bende kalsın gidip çözeyim dedi. Bende hemen 2 dakikada kataloga ekleyip eline verdim. Timur hocayla birlikte konuşarak gittiler. Akşam 4 oldugunda bizde herşeyi toparlayıp köye gittik. Hocalar tablet üzerinde çalışıyordu çardağın altında. Hemen elimi yüzümü yıkayıp tşortu değişitirp yanlarına gittim. Yakub hoca mükemmel bilgilerin olduğunu söyledi... Tablet bir mektuptu. Mektupta Assur kralı II. Adad-nirari bir kahinden yardım istiyordu. Kahinin ismi ve yerleşmenin isminin yazmasına rağmen çok tahrip olduğundan o bölge okunamamıştı. Muhtemelen başka tabletlerden yerin isminide öğrenecektik. Yakub hoca derin bir nefes alarak II. Adad-nirari karısının hastalığı için bir büyü talebinde bulunduğunu söyledi.. Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.. gördüğüm kabuslar abimin cinlenip intiharı gittiğimiz büyücüler yaşadığım bütün süreç yine zihnimin her noktasını işgal etmişti. Hemen lafını bölüp ne büyüsü dedim.. Bilmiyorum başka bulunan tabletlere ve yazıtlara bakmam lazım tahminimce II. Adad-nirari kalkıp burdan böyle bir istekte bulunuyorsa muhtemelen o dönem burasu büyücülükle ünlü bir köydü dedi.. Hafifçe sandalyeden doğrulup tableti elime uzatarak al zütür envantere dedi... Elime aldığımda tüylerim ürpermişti. 3 bin yıllık bir büyü mektubu elimdeydi... depoya zütürene kadar soğuk soğuk terler akmıştı sırtımdan..
-
66.
+5Hemen gidip A1'den çıkan tabletlerin olduğu çekmeceye bırakıp geri döndüm. Yakub hoca Timur hoca'ya II. Adad-nirari dönemi assur merkezinden çıkan tabletlerin buluntuların araştırılması gerektiğini söyledi. Muhtemelen burdan oraya buna cevab olarak eğer kabul edildiyse büyünün içeriğiyle ilgili mektup gitmiştir mutlaka dedi... Türkiye'de asssur çalışan hocalarla konuyu görüşen timur hoca II. Adad-nirari dönemine tarihlendirilen herhangi bir büyüyle ilgili metnin şimdilik olmadığını söylemişler.. Yakub hoca diğer buluntuları incelemek için diğer yazıtları görmek istiyorum dedi... Timur hoca ertesi gün araziye çikmayacağiz depodaki buluntuların tasnifini yapıp gerekli yazıtları dışarı taşıyacagız diyip bana işçiler sabah geldiğinde bu işle ilgilenin diye emir verdi. Gidip ekibe anlattıgımda havalara uçuyorlardı arazi yok diye. Akşamda yakub hoca'nın istanbuldan getirdiği viski ve rakıları içecektik...
-
67.
+5Akşam yemeğinden sonra ilçeye çerez peynir meyve falan almak için Timur hoca minibusu verdi. Akşam 6 gibiydi 9 da burda ol dedi. Benım o an aklıma mükemmel bir fikir gelmişti. Bulduğum arapça kumaşları zütürüp bir hocaya soracaktım. Hemen gidip üzerime bir polar alıp kumaşları çantama koymuştum. Bir kaç öğrenci benle ihtiyaçlarımız var gelmek istiyoruz dediklerinde kabul etmedim. Hocanın kulağına giderse başıma dert olabilirdi. isteklerinin listelerini ve parayı alıp tek başıma yola koyuldum. Yola çıktıktan sonra çok geçmeden pişman olmuştum. Karanlık çökmeye başlamış ve ben korkuyordum sebebsizce.. O kadar hızlı sürüyordum ki arabayı en ufak bir hatada yoldan çıkacaktı araba. Zaten tek şeritten biraz daha geniş köy yolu herşeye gebeydi... ilçeye gidip hemen bir bakkaldan yarım yamalak bulduğum herşeyi alarak bir camiye gittim. Caminin önünde hocayı bekliyordum... Avludaki ağaçların gölgesi o kadar ürkütücü geliyordu ki sorup sormama konusunda ince bir çizgideydim. Sebepsizce o kadar çok korkuyordum ki anlatamam...
-
68.
0rezzocccc
-
69.
+4Şansıma çok beklemedım. 60 yaşlarında bembeyaz sakallı bir amca geldi. Hemen konuya girip tanıştım. hikmet amca yıllardır bu camide gönüllü imamlık yapan birisiymiş. Çantamdan kumaşları çıkarttım. Dışarısı karanlık olduğu için camiye girdik. Okumaya başladı.. ilk çikarttıgım kumaşı okudu..
-
70.
+3“Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların ilah’ına sığınırım.” Nas, 21/114
başlık yok! burası bom boş!