/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 126.
    +3
    Ben ise sadece onu dinliyordum bir yandan da izleyerek. Serseri bir kadın gibiydi sarhoş olduğunda. Bir elinde sigarası diğer elinde rakı bardağı dertli dertli içiyor sigarasının dumanı gözlerini yakıyordu. içine çektiği dumanı sesli bir şekilde üfülüyor sanki o dumanla içindeki tüm derdini tasasını içinden atıyordu. Her haliyle seviyordum onu ne yaparsa yapsın seviyordum. Bir müddet sonra iyice sarhoş olduğunda ağlamaya başlamıştı yavaş ve sessizce. Sebebini bilmiyorken ben o hala ağlıyordu. Soramadım neden diye. Ben varya john ben varya ben katil oldum derken ağlamasının yerini kahkahalar almıştı. iyice kendinden geçmişti yelda. Saçmalıyordu. Ben de sarhoş olmama rağmen kendimdeydim az da olsa. Hadi Yelda kalk çok içtin dememi beklermiş gibi hiç itiraz etmeden kalkarken masadan ayakta duramıyor yere düşecek gibi oluyordu. Zorla kaldırdıktan sonra kucağıma alıp yatak odasına zütürdüm. Hala katilim ben diye kahkahalara boğuluyordu. Yelda hiç belli etmemesine rağmen sarhoş olduğundaki hali çok dertli olduğunun kanıtıydı adeta.
    ···
  2. 127.
    +2
    Yatağına yatırdıktan birkaç dakika sonra uyuyakalmıştı bile. Az önceki o serseri kadın yoktu artık. Çok masumca uyuyordu bir bebek gibi. Yüzünde sebepsiz bir gülümseme oluyordu uyurken. Alnını öpüp yanından kalktığımda banyoya yönelmeden önce üstümü çıkarmıştım yatak odasında. Duşta soğuk suyun altında fazla kalmadan tekrar çıkmıştım. Biraz kendime getirmişti soğuk su beni. Üstümü giyinip Yelda'yı öylece yalnız bırakarak kendi evime gittiğimde kendimi yatağımda buldum. Hafızam bomboştu sanki. Hiçbirşey düşünemiyordum bile. Kendimi uykuya teslim ettim çok geçmeden rakının da verdiği gevşemeyle. Ne kadar uyuduğumu bilmeden yine aynı kabusla uyandım uykumdan. Sebebi sensin diyen küçük kız çocuğu ardına bakmadan benden kaçarken hala sebebi sensin diye bağırıyordu. Bir müddet sonra gözden kaybolmuştu ama sesi hala kulaklarımda yankılanıyordu korkunç bir şekilde. Neyin sebebi bendim ulan neyin sebebi amk. Ufacık çocuğa ne yapabilirdim ki lan ben. Yatağımdan kalkıp balkonda sigaramı yaktığım sırada karşıdan annem geliyordu. O gelene kadar sigaram bitmişti. Kapıyı açtım girdi içeriye.
    ···
    1. 1.
      +7
      yasak aşk hikayesi bu kabuslar yüzünden korkunçlu hikayeye dönücek dıbına koyim hacı hoca devreye girmese bari senin gibi cenabete dua işlemez
      ···
  3. 128.
    +1
    Birkaç sorudan sonra verdiğim cevaplar neticesinde moralimin bozuk olduğunu anlamış olacak ki ne oldu bir problem mi var diye soru yöneltmişti. Yelda ile ayrı eve taşınacağımızı şimdi mi söylemeliydim yoksa herşeyi zamana mı bırakmalıydım. Anneme bunu söylediğimde kadının kalbine inerdi. Ne yapacaktım ben tüm bu sorunlar beni deliye çeviriyordu. Çok kötü bir çıkmazdaydım. Bir tarafta aşkım sevgilim Yelda diğer tarafta annem. Hangisini hangisine tercih edecektim ki ben şimdi. Sorun yok anne yorgunum uyuyamadım dedim sadece. inanmamıştı ama ısrar da etmemişti sorusunda. Annem sofrayı hazırlayıp yemeklerimizi yediğimizde apartman dışına çıkıp sigaramı yaktım. Bittiğinde Yeldanın yatak odası ışığının yandığı gördüm. Uyanmıştı. Evde ne yapıyordu acaba şuan yalnızken. Birkaç adım ötemdeki kadını çok az bir süre görmediğim zaman bile deli gibi özlüyordum. Aşk nasıl birşeymiş böyle. Evime girdim odama gidip uzandım. Uyumaya çalışırken 1 saat yatakta dönmüştüm. Hiçbir şekilde uyuyamadığım için tekrar salona gittiğimde annemin yorgunluktan olsa gerek tv karşısında uyuyakaldığını gördüm. Uyandırdım odasına gidip yatması için. Annem yatağına gittiğinde bende tv izlemeye koyuldum. Yeldanın salonundan bir takım takırdılar geliyordu. Bir süre dinlediğimde ise yemek yediğini anladım. Yanına gitmek istiyordum. Bu kadın yalnız kalmamalıydı.
    ···
  4. 129.
    +3
    Anahtarımı yanıma alıp sessizce araladım kapıyı. Artık apartman koridorunda yeldanın kapısının önündeydim. Zili hiç çalmadan sadece kapısını tıklattım. Hemen açtı kapıyı. Beni görünce çok sevinmişti. içeriye çekerek hemen sarıldı boynuma. Birkaç saat önceki sarhoşluğu kalmamıştı. Masada bıraktığımız rakı bardakları rakı şişesi meyve tabakları ve küllüğün yerini artık yeldanın yemek için hazırladığı birşeyler almıştı. Sana da hazırlayım mı aşkım hemen diye sorduğunda yemeğimi yediğimi belirttim. Sarhoşken ne yaptık ne konuştuk saçmalamadım değilmi dediğinde gülerek cevapladım. Hayır sevgilim bende çok içtim hatırlamıyorum birşey demiştim. Yemeğini yedi birer sigara yaktık yeldanın paketinden. Çok tatlı içiyordu sigarasını. Sigaralarımız bittikten sonra eve dönmem gerektiğini söyledim ve kalktım. Kapıyı açmadan önce dudaklarıma yapıştı ve beni öyle uğurladı eve. Anahtarımı sessizce soktum kapıdan ve usulca girdim evime. Annem hala uyuyordu. Tv izlemeye başladım yeniden. Uykumun geldiğini anladığımda odama yatağıma gidip göz kapaklarımı yeniden kapatmıştım sonsuz karanlığa.
    ···
    1. 1.
      +1
      her entry de sigara detayı veriyorsun. blow filminde ve kaybedenler kulübünde canım bu kadar sigara çekmedi insafsız.
      ···
  5. 130.
    +3
    Sabah zilin çalmasıyla uyandığımda gözüm saate ilişti. 08.10'u gösteriyordu. Kapıyı açtığımda yeldanın o muhteşem kokusu burnuma buram buram geliyordu. Hazırlanmış makyajını yapmış benimde hazırlanmamı söylüyordu içeriye girerken. Ne oldu nereye diye sorduğumda ev bakmaya gideceğimizi söylemesiyle gözlerimdeki uyku sersemliği bir anda kaybolmuştu. Herşey çok hızlı gelişiyordu. Daha anneme bile söyleyememiştim durumu. Odama geçtiğimizde dolabımı açtı ve giyeceğim kıyafetleri seçmeye başlamıştı yelda. O seçerken bende elimi yüzümü yıkamak için banyoya girmiştim. Odama tekrar gelip üstüme yeldanın seçtiği kıyafetleri giyerken yelda da taksi durağını aramış taksi yollamalarını söylüyorlardı. Yelda henüz çok erken değilmi ne ev bakması dediğimde geç bile kaldık bu zamana kadar çoktan gitmiş olmalıydık buradan diyordu. 10 dk sonra taksi geldiğinde çıktık evden emlak şirketine doğru. Emlakçının birinden içeriye girdiğimizde Yelda satılık ev aradığını söylemişti danışmana. Şaşırmıştım. Yelda ev alacak parayı nerden buldu diye merak ediyordum. Sonradan yeldadan öğrendiğimde Orhan emekli maaşını ev giderleri için harcıyor , tır şoförlüğünden gelen parayı ise yeldanın adına açtırdığı banka hesabına yatırıyordu. Hesapta tam tdıbına 147 bin Türk Lirası birikmişti.
    ···
  6. 131.
    +3
    Düğünde takılan paralarla birlikte bu kadar çok birikmişti bu para. Ayrıca Yeldanın 25 bin lira değerinde bilezikleri kolye çeyrek ve yarım altınları vs. De vardı. Bir kaç ev gezdirdikten sonra emlakçı bize sonra tekrar ofislerine dönmüş çaylarımızı içerken de tekrardan beğendiğimiz bir evin fotolarına bakıyorduk. Çaylarımızı içtik ve yelda düşüneceğimizi söyledikten sonra başka bir emlakçıya daha gitmiştik. içeride bir bayan danışman vardı. Ev baktığımızı söylediğimizde bütün danışmanların şu anda dışarıda başkalarına ev gezdirmekte olduğunu birazdan geleceklerini söylemişti. O arada bayanın söylediği çayları da içmeye başlamıştık ki 1 tane danışman içeriye girdi. Şehir merkezinden uzak bir ev baktığımızı söyledik. Önceki emlakçı merkezdeki evleri gezdirmişti bize. Tabii dedi danışman bülent. ilanlarına bakıp 3 yerimiz var isterseniz çaylarınızı içtikten sonra başlayabiliriz gezmeye dedi. Hızla içtik çayları ve yola koyulduk. 1 saat kadar arabayla yolculuk ettikten sonra bir eve gelmiştik. Bu ev şehirden uzaktı fakat yüksekte tepede bir yerde olduğu için şehrin bir kısmı görünüyordu. Evin içini gezmeye başlamıştık. Önünde büyükçe bir teras yan tarafında ise bahçesi bulunuyordu. Etrafı fazla da yüksek olmayan bir duvarla çevriliyordu. 2+1 olan evi gezmeyi bitirdiğimizde fiyatını sormuştuk. 125 bin lira olduğunu belirten danışman ile pazarlık için tekrar 1 saatlik yolun ardından ofise varmıştık.
    ···
  7. 132.
    +2
    Ofise geldiğimizde ben evin sahibi ile görüşmek istedim pazarlık için. Danışman bülent telefon numarasını verdi dışarı çıkıp aradım. Bu arada sigara yakmıştım. Ev sahibiyle konuştuğum sırada yelda yanımda fotom olup olmadığını sordu. Cüzdanımı çıkarıp uzattım. içeriye tekrar döndü. Ev sahibi ile fazla da ısrarcı olmadan konuştuğum da 100 bin Tl'ye satış işlemini gerçekleştirecektik. Ev şehir merkezinden uzakta olduğu için ve çok uzun zamandır müşteri olmadığı için adam bir an önce evi satıp kurtulmak istiyordu. Sesinden anladığım kadarıyla yaşlı birisiydi. Ev sahibi satış için tapu dairesine gelecekti. Telefonu kapatıp içeriye girdiğimde yelda cüzdanımı tekrar uzattığında o an ki aceleyle hiç soramamıştım bile fotoyu ne yapacağını. Bülent tüm gerekli olan işlemleri halletti ve tapu dairesinin yolunu tuttuk. 20 dk geçmeden oradaydık. Biraz sonra ev sahibi de gelmişti. Tanıştık sohbet ettik. Evet yaşlıca bir adamdı. Merkezde bir evi vardı tek başına yaşıyordu. Tapu için memurun yanına gittiğimizde benim imzam gerekiyordu. Yeldaya dönüp baktığımda evi senin üzerine alıyorum aşkım demesiyle irkildim. Bu kadın beni hep şaşırtıyordu. Niye böyle birşey yapıyorsun yelda dediğimde benim senden başka kimsem yok herşeyim sensin demişti. Şaşkınlıktan bir türlü kurtulamıyordum. imzayı attım emlakçıya komisyonunu verdik. Artık bir evim vardı yeldayla birlikte yaşayacağım.
    ···
    1. 1.
      +6
      seni kaybetme korkusu olduğu için evi senin üzerine yaptı
      böylece sen ayrılmak istediğinde yaptığı fedakarlıklardan bahsedecekti
      klagib kızların bağlama oyunu
      ···
      1. 1.
        -5
        anneni kolu bacaklarına iple bağlanmış bir şekildeyken siqtim xD
        ···
  8. 133.
    +3
    Ev sahibi ile helalleştik ve ayrıldık. Bir araba kiralama şirketinden 1 haftalığına renault clio kiralaşmıştık. Bir yerden metre aldık ve doğruca yeni evimize doğru yola koyulduk bazı eşyalar için ölçüm yapacaktık. Eve vardığımızda ölçümleri yaptık perdeler için camları saydık. Şimdi sırada evi kendi istediğimiz renge boyamak vardı. Boya almal için merkeze doğru yol aldığımızda yelda kullanıyordu arabayı. Boyacının birinde durup 2 farklı çeşit boya, tiner ve 2 tane boyama fırçası aldıktan sonra bagaja yükleyip yolumuza devam ettik. Ev için eşya bakmaya gittiğimizde ilk olarak beyaz eşyaları seçtik. Daha sonra tv ünitesi, tv, oturma odası takımı, yatak odası takımı vs.tüm eşyaları o gün içinde halletmiştik. Çay kaşıklarına bardaklara kadar herşey değişmişti. Aldığımız eşyaların tamamı için gittiğimiz yerlerle anlaşmıştık yarın gelmesini istiyorduk. Evi boyamaya tekrar dönerken yanımıza yiyecek birşeyler aldık. Arabanın içinde hem yiyor hemde evimize doğru gidiyorduk hızlıca. Eve vardığımızda ikimizde işe koyulduk derhal. Önce yatak odamızdan başladık boyamaya. Orası için ayrı boya almıştık. Bizim özel odamızdı.
    ···
  9. 134.
    +3
    Yatak odamızın boyası için daha ayrı bir özen gösteriyorduk. Yatak odamıza da ayrı bir tv almıştık biraz ufaklarından. Yatağımızın tam karşısında duracaktı. Tüm evin boyasını bitirememiştik. Akşam saat epey geç olmuştu. Annemin gelmesi yakındı. Hemen yola koyulduk eve doğru. Yelda kendi evine ben kendi evime girmiştim.Eve vardıktan 10 dk sonra kapı zilim çaldı. Gelen annemdi. Biraz muhabbetten sonra tv izlemeye başlamışken yine düşüncelere dalmıştım. Anneme yeldayla yaşıyacağımı nasıl anlatacaktım ki. Kesinlikle karşı çıkacaktı bu duruma. Ama bunu mutlaka söylemeliydim. Ne kadar da hızlı gelişmişti herşey. Yelda ile tanışmış, birlikte olmuş, cinselliği yaşamıştık çok çabuk. Orhan ölmüştü, ev almıştık eşya almıştık. O asosyal kendi kendime takıldığım hayat tamamen değişmişti. Şimdi ise yelda ile şehirden uzak küçük bir evde birlikte yaşayacaktık. Bunları düşünürken bir anda tüm cesaretimi toplayıp anneme açıklamalıydı herşeyi.
    ···
  10. 135.
    +6
    - Anne ?
    + Efendim.
    - Anne sana birşey söylemem lazım ama beni sakince dinlemelisin.
    + Ne oldu ?
    - Anne sakın sinirlenme bak ben sana uzun zamandır birşey açıklamak istiyorum ama cesaret edemedim hiç.
    + Ne oldu john kötü bir durum mu var ?
    - Anne yelda varya hani..
    + Eee nolmuş ?
    - Nasıl anlatsam...
    + Oğlum anlat sinirlendirme beni
    - Tamam.. Ben yeldayla buraya taşındıktan sonra görüşmeye başladım.
    + Nasıl yani ? Evli kadınla mı görüşüyordun. Ne diyorsun sen ?
    - Bilmiyorum anne görüşüyorduk işte.
    + Nasıl görüşüyordunuz açık söyle
    - ilk başlarda normal bir şekilde konuşuyorduk evine falan çağırıyordu kahvaltı falan yapıyorduk. Kahve falan içiyorduk.
    + Eee..
    - Sonra aramızda yakınlaşma oldu.
    + Şerefsiz misin lan sen... Sen nasıl elalemin karısıyla görüşüyorsun evine gidiyorsun. Kocası öğrense ne olacaktı lan. Gebertecekti ikinizi de. Onu da geçtim nasıl namussuzluk yapıyorsun sen. Ben seni böyle mi yetiştirdim.
    - Anne sinirlenme nolur napayım ilgimi çekiyordu yelda.
    + ilgine başlatma seni şerefsiz köpek. ilgisini çekmişmiş. O huurya göstermem mi şimdi ben gününü.
    - Anne dur napıyorsun saçmalama ne yapacaksan bana yap.
    + Bırak beni ağzına sıçacam şimdi onun ben.
    - Anneee lütfen dur diyorum. Daha anlatacaklarım var.
    + Ne anlatacaksın daha nee nee ?
    - Yeldaya Orhandan para kalmış bir miktar onunla gidip bugün bir ev aldık biz.
    + Allahım sinirlerime mukayyet ol gebertecem ben bunu. Ne yapacaksınız evi lan ?
    - Biz yeldayla birlikte yaşamaya karar verdik.
    + gibtirgit lan bu evden defol gelme bir daha ben seni böyle yetiştirmedim sen nasıl bir şerefsiz oldun ki milletin karısına göz diktin. Allah senin belası versin John Allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın defol gözüm görmesin seni.
    -Anne nolur yapma böyle ben birşey yapmadım.
    + Kalk defol evimden şerefsiz namussuz köpek bana bugünleri de yaşattın millet ne der hiç düşünmedin mi.

    Derken bayılmıştı kadıncağız.
    ···
    1. 1.
      +1
      Seri yaz panpa takipteyim
      ···
  11. 136.
    +6
    Kolonya ile bir süre sonra tekrar ayılttığımda ağlamaya başlamıştı. Bana bunu da mı yaşatacaktın sen nasıl bir evlatsın nasıl bir insansın diyordu. Cevap veremiyordum. Haklıydı çünkü. Duygularıma yenik düşüp bir kadına evli bir kadına uymuştum. Ne pislik herifin tekiydim ben. Nasıl bu hale gelmiştim ki. Annemi o halde gördüğümde nefret etmiştim tüm herşeyden kendimden. Bu kadar mı namussuzdum ulan ben. Benim yüzümden bir adam ölmüştü bir bebek ölmüştü. Anneme bunları da söyleseydim mutlaka oracıkta kalp krizi geçirip o da ölürdü. Ama yeldanın hamile olduğundan haberi yoktu. Ben böyle bir insan değildim lan. Bir anda tüm hayatımla birlikte bende değişmiştim. Annemin aklının ucundan dahi geçmezdi benim böyle şeyler yapacağım. Herkesten bekler benden beklemezdi ama ben yapmıştım yapacağımı. Öyle güveniyordu ki kadın bana toz konduramazdı asla. Ama güvendiği oğlu bu hayattaki en pis şeyi en büyük namussuzluğu yapmıştı. Apartman adeta yıkılmıştı annemin bana bağrışlarından. Yelda bunu duymuş olacak ki yanına alması gerekenleri 2 valize doldurmuş arabaya yüklemişti bile. Ne yapacağımı bilemeden balkona çıktığımda sigaramı içmek için Yeldanın arabanın içinde olduğu dikkatimi çekmişti. Bana bakıyordu.
    ···
  12. 137.
    +5
    Öylece şoför koltuğunda oturmuş bir yandan sigarasını içiyor diğer yandan beni izliyordu. Ne yapacaktım o an hiç bilmiyordum. Annemi yalnız bırakma vakti gelmişmiydi yoksa. Bunca yıl beni besleyen büyüten bu yaşa getiren anneme sırtımı mı dönecektim artık. Derin düşünceler içinde sigaramı yavaş yavaş içerken annem içeride sinir krizleri geçiriyor bana bela okuyordu. Sigaram bitti yenisini ateşledim. Yelda hala beni izliyordu hadi gel der gibi. Ben buna hazır değildim yelda ben annemden nasıl ayrılacaktım. Bu yaşıma kadar sadece askerlikte ayrıldım annemden nasıl gideceğim şimdi tekrar onu böyle bırakıp. Sigaramı söndürüp içeriye girdim. Odama gidip bana gereken birkaç şeyi ve eşyalarımı valizime doldurdum. Anne ben gidiyorum dedim. Cehenneme git John benim senin gibi oğlum yok bir daha sakın geleyim deme bu eve beni böylece bir huur için bırakıyorsun defol git oğlum değilsin sen benim diyordu gözyaşları içerisinde. Özür dilerim anne diyebildim sadece. Kapıyı üstüme kapattığımda evsiz yurtsuz annesiz kalmıştım. O kadar yalnız hissettim ki kendimi o an bunu kimse bilemez beyler. Ayaklarım gitmiyordu yeldaya. Donakalmıştım ağlamak üzereydim. Bu nasıl bir yalnızlıktır Allahım kurtar beni bu cehennemden. Yavaş adımlarla gittim yeldanın yanına. Valizimi arka koltuğa koyup geçtim yeldanın yan tarafındaki koltuğa. Hareket etmeden hemen önce balkonumuza evimize baktım son defa annem orada değildi. Yalnız bırakmıştın işte koskaca kadını john. Senden başka kimsesi olmayan bu kadını yalnız bırakmıştın bu hayatta. Ne yapacaktı şimdi annem. Hareket ettik. Yeldayla hiç konuşmadan merkezden uzak eve doğru gidiyorduk. Bir sigara yaktım. Yelda da yaktı benim yakmamın ardından. Herşey daha güzel olacak demişti bana o gece arabadayken. Sabaha kadar başka hiçbir konuşma geçmemişti aramızda. Eve vardığımızda terasta yan yana oturduk yelda ile. Hava soğumaya başlamıştı. Gecenin sessizliğinde esen rüzgarın ağaçları sallama sesi geliyordu kulağımıza. Şehirin ışıkları görünüyordu oturduğumuz yerden.
    ···
  13. 138.
    +5
    Yelda arabadan valizlerini indirip içerisinde birşeyler arıyordu. Sormadım bile ne aradığını. Bir süre sonra içerisinden iki tane ince hırka tarzı birşey çıkardı. Biri bana uzattı diğerini kendi giydi ve yanıma oturup koluma girdikten sonra başını sol omzuma dayamıştı. Annemi düşünürken sessizce gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Sigaramı yakıp sabahı beklemeye koyuldum. Bir süre sonra yeldanın uyuyakaldığını farkettiğimde saat 3 ü geçmişti. Gün doğmasına yaklaşık 2 saat falan vardı. Tekrar sigaramı yakacağım sırada yelda da uyandı. Bir sigara da ona vermiştim. Birlikte sigaralarımızı içerken yelda kolumu sıvazlıyordu. Bu defa başımı omzuna dayayan ben oldum. Yeldanın şefkatine çok ihtiyacım vardı o anda. Sigaralarımız bittiğinde yelda valizlerini içeriye taşıdı. Bir süre sonra bende içeriye gittiğimde yere tüm kıyafetlerini dökmüş yatmamız için hazırlıyordu. Fazla rahat olmasada bizi yerin soğukluğundan koruyacaktı. Uzandı ve benimde yanına gelmem için kolunu yana yatırdı. Göğsüne başını koyduğumda yana yatırdığı kolunu başımın arka tarafına dolayarak elleriyle saçlarımı okşuyordu. Bir süre sonra yeldanın göğsünde uyumuştum. Uyandığımda güneş doğmuştu ve yelda uyanıktı. Ben uyanana kadar o uyumamış benimde uyanmamı beklemişti.
    ···
  14. 139.
    +3 -1
    Telefonumu çıkarıp saate baktığımda 6'ya geldiğini gördüm. Kalan kısımları boyamak için yerimden kalktığımda yelda da doğruldu. Ben boya yapmak için tineri boya ile karıştırmaya koyulduğumda yelda şehire gidip kahvaltılık birşeyler alacağını söyledi. Tamam diyeceğim sırada paketimdeki sigaramın bittiğini gördüm ve yeldadan kendi paketini istedim. Yelda hızlıca gitti. Yaklaşık 2 saat kadar sonra tekrar geldiğinde çaydanlık bardak falan da getirmişti yanında. Etraftan birkaç dal parçası toplayıp ateş yakmaya koyulduğumda yelda da getirdiği kahvaltılıkları hazırlıyordu. Ateşi yaktım ve çaydanlığa suyu doldurdum. Sadece demlikte çay demleyecektim. Ateş de zaten sadece ona yeterdi. Su kaynamaya başladığında demliğin içerisine bir miktar çay katıp demlenmesini beklerken yeşilliğin üzerine oturmuş sakin kafayla o doğal güzelliği soluyordum. Yelda da kendine gelmişti. Yine bana gülümsemeye başlamıştı gözlerime bakarken. Alışacakmıydım acaba annem olmadan yaşamaya. Çay hazırdı kahvaltılarımızı yaptık ve evin çok az boyasız kalan kısmını da boyadık birlikte. 1 saat içinde bitmişti tüm boya işi. Tüm pencereleri açıp boyanın kurumasını bekledik. Şimdi sırada dün aldığımız ve bugün içinde gelecek olan siparişlerimizi beklemek vardı. ilk olarak oturma takımı ve yatak odası takımı gelmişti saat 10 sıralarında. Salonumuza yavaşça kendi istediğimiz gibi yerleştirmeden önce getiren işçilerin montajı bitirmesini bekledik. Kısa süre içinde bitti montaj ve istediğimiz gibi de yerleştirdik. Yatak odası için montaj başladığında tv ve tv ünitesi geldi. Yatak odası takımının montajı bittiğinde işçilere tamam gerisini biz hallederiz demiştik. Odamızı kendi ellerimizle yerleştirecektik.
    ···
    1. 1.
      0
      Duvarları sentetik boyayla mı boyadın kardeş? Tiner kullanmışsın.
      ···
  15. 140.
    +4
    Tüm gün boyunca ev ile uğraştık. Yatak odamızı kendi zevkimize göre dizayn ettik. Tv kuruldu çanak takıldı. Herşey tamamdı. Beyaz eşyalarımız da gelmişti artık. Son olarak mutfak eşyalarımız da geldiğinde akşam olmasına fazla yoktu. Öğle yemeği bile yiyememiştik yoğunluktan dolayı. Herşeyi tastamam hallettik ve son gelen ekip de gittikten sonra bizde evden çıktık şehire doğru. Yemek için malzeme, sebze meyve tüp vs. alacaktık. Şehire ulaştığımızda saat akşam 7 civarıydı. Fazla oyalanmadan işlerimizi hallettik. Arabanın bagajı ve arka koltuğu tamamen yiyecek poşetleriyle doluydu. Eve tekrar döndüğümüzde saat 9 a geliyordu. Yelda hemen kapıyı açtı. Arabadaki tüm poşetleri içeriye taşıdıktan sonra buzdolabına yerleştirdik herşeyi. Yelda yemek hazırlarken bende tv yi açmış bazı çanak ve kanal ayarlarını yapıyordum. Biraz zaman sonra yemeğimiz hazır olduğunda güzelce karnımızı doyurduk yeni evimizde. Bu evde ikinci günümüzdü. Ben annemden ayrılmanın acısını çok az da olsa atmıştım üstümden. Bu benim hayatımdı istediğim gibi yaşarım diye teselli ediyordum kendimi. Yemeğin üstüne biraz tv izleyip yatak odamıza geçtiğimizde saat 11.45'i gösteriyordu. O gece sarılıp öyle güzel uyumuştuk ki ne ben bir kabus gördüm ne de aklımda kötü bir düşünce vardı. Sabah uyandığımda güneş çoktan doğmuş yatak odamızı aydınlatmıştı. Yelda hala uyuyorken bende yavaşça onu uyandırmadan yerimden kalktım ve terasa doğal güzelliği koklamaya çıkmıştım. Bir süre oturup içeri sigaramı almak için gittiğimde Yelda da uyanmış günaydın kocacığım diyordu. Dudaklarıma ufak bir öpücük kondurmuştu. Tekrar terasa çıkıp sigaralarımızı yakmıştık o huzurlu ortamda.
    ···
  16. 141.
    +4
    Sigaralarımızı bittiğinde atıp içeriye geçtik birlikte kahvaltı hazırlamak için. Kahvaltılarımızı yapıp doğruca banyoya girdik birlikte. Biraz cilveleştikten sonra banyoyu yarım bırakıp yatak odamıza geçtik öpüşerek. Yeldayı yatağa yatırıp üstüne çıktığımda öpüşmeye devam ediyor bir yandan da gibimi vajinasına sürtüyordum. Islanmıştı birkaç dakika sonra. Dudaklarından boynuna oradan da göğüs uçlarına geçmiştim. Bir göğsüni emerken diğerini ellerimle sıkıyordum. Yumuşacık olan göğüslerinin arasında yüzüm kayboluyordu adeta. Dilimle yalaya yalaya göğüslerinden karnına karnından da sulanmış vajinasına indiğimde yelda göğüslerinin uçlarını sıkıyordu işaret ve baş parmaklarıyla. Gözleri tamamen kapalı o anı yaşıyordu resmen. iniltileri hızlanmıştı. Gözlerini hiç aralamadan ters kaşık pozisyonuna geldiğimizde yelda benim gibimi ağzına aldığında bende onun vajinasını yalamaya bazende züt deliğinde dilimi gezdirmeye devam ediyordum. ikimizde dehşet bir şekilde haz alıyorduk birbirimizi emmekten yalamaktan. Vajinasından gelen ekşi ıslaklığı akşama kadar yalayabilirdim. Züt deliğini de tükürüklerimle ıslattığımdan emin olduğumda işaret parmağımı içine sokarak açılması için gezdiriyor yuvarlaklar çiziyordum parmağımla. Bu arada yine birbirimizi yalamaya devam ediyorduk. Klitorisinin büyüdüğünü gördüğümde vajinasını iyice aralayarak yalıyor klitoris orgazmı yaşatıyordum yeldaya. 10 dk kadar yaladıktan sonra tam boşalacağım vakit yeldayı sırt üstü yatırarak yatağın köşesine çektiğimde bende ayakta onun içine girmek için bekliyordum. Bacaklarını tamamen ayırdığında artık içinde git gellere başlamıştım. Yeldanın gözleri hala kapalıydı. Her içine girdiğimde sallantıdan dolayı mükemmel olan göğüsleri dalgalanıyordu. Vajinasının içi kıpkırmızı bir nar gibi olmuştu. O gibiş boyunca züt deliğinden içeriye girmeden birkaç pozisyon daha değiştirerek vajinasından içeriye yollamıştım tüm enerjimi. Boşaldıktan sonra yarım kalan duşumuzu alıp evin elektrik ve suyunu üstümüze almak için şehrin yolunu tutmuştuk kiraladığımız araba ile.
    ···
    1. 1.
      0
      kaldığım yer rezzzzzzzzzzzzzzzzz
      ···
  17. 142.
    +2
    Arabanın camından içeriye dolan rüzgar Yelda'nın dümdüz olan saçlarını birbirine karıştırıyordu. Saçları sanki düzleştirici ile özenle yapılmış gibiydi. Şehire geldiğimizde ilk olarak elektriği aldık benim üzerime. Sonrasında da suyu almıştık üzerimize. Buradada işimizi hallettikten sonra 3 şişe rakı ve 9 şişe de bira aldıktan sonra eve dönüş vakti gelmişti. Arabaya bindik ve tam hareket edecekken Yelda'ya diğer evdeki eşyaların ne olacağını sorduğumda daha sonra bakarız onların çaresine demişti. Fazla sürmeden evimize gelmiştik. Bu dağ başında canımız da sıkılmıyordu üstelik yapacak bizi meşgul edecek birşey olmamasına rağmen. Tv karşısına geçip bir film koyduğumda yelda da rakıyı ve meyveleri hazırlıyordu. Yelda işini bitirip önümüzdeki ufak sehpaya rakı ve mezesini koyduğunda bende filmi başlatmıştım. Dışarıda hava da kötüye gidiyordu biraz. Yaz olmasına rağmen sabah hafifçe esen rüzgar o saatlerde biraz daha şiddetlenmişti ve beraberinde bulutları da getiriyordu uzaklardan. Güneşin önü tamamen kapanmıştı 1 saat geçmeden ve gök o muhteşem şimşek sesini evimizin içine kadar taşıyordu. Yarılacak gibiydi adeta. Önceleri fazla sesini çıkarmayan gökyüzü, şimdilerde ise birşeye kızmış gibi gürlüyor haykırıyordu. Fazla geçmeden içindeki bereketi bırakmıştı bulutlar birden bire ve bardaktan boşalırcasına. Çakan şimşeklerin sesinden filmi bile zar zor duyuyorduk. Yelda korktuğunu belli edercesine iyice sokulmuştu yanıma kedi yavrusu gibi. Burnundan çıkan sıcak nefesi boynumu gıdıklıyordu. Yağmur ve şimşek sesi eşliğinde rakılarımızı yudumluyorduk arasıra. Yeldanın bardağı hala yarımken ben çoktan bitirmiştim bardağımdakini. Yelda içmeyi bırakmış hala bana sarılmakla meşguldü. Bacaklarını karnına kadar çekmişti. Havanın serinliğinden olsa gerek biraz da olsa üşüyordu altındaki kısa şortuyla. Yeldayı rahatsız edip kalkmıştım yanından üzerimize ince bir çarşaf getirmek için. Üzerimizi örttüğümde yine aynı pozisyona gelmiştik. Yelda uykusunun geldiğini belli edercesine esnemeye başlamıştı. Rakınında etkisiyle olsa gerek benimde uykum geliyordu göz kapaklarımın ağırlaşmasıyla.
    ···
  18. 143.
    +3
    Günler böyle birbirini kovalarken elimizde kalan 50 bin TL'yi oldukça dikkatli harcamaya çalışıyorduk. Bir iş sahibi değildim ve şehirden de uzaktık. Yelda'nın adet olma günü gelmiş ve hatta 4 gün de geçmişti. Tekrardan bu defa 1 aylık olarak kiraladığımız araba ile şehire gidip gebelik testi aldık eczaneden. Dönüşte bazı market ihtiyaçlarımızı karşıladık ve eve döndük. Ben henüz hazır değildim baba olmak için. Çok erkendi daha. Benden nasıl baba olacak ulan. Ben korkuyordum Yeldanın hamile olmasından ama o benim tam aksime seviniyordu benden hamile kalmış olması için dua ediyordu resmen. Yelda tuvalete girdi ve birkaç dk sonra çıktı. Çok az bir süre beklediğimizde çıkan sonuç pozitifti. Yelda benden hamile kalmıştı evet. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemezken boynuma sarıldı mutlulukla ve seni çok seviyorum kocacığım demişti. Test yanlış gösterebilir düşüncesiyle Yeldayı hemen aldım ve sağlık ocağına gittik. Kan tahlilinde de çıkan sonuç aynıydı. Yelda hamileydi. Başımdan kaynar sular dökülmüştü ama yelda mutluluktan havalara uçuyor eve dönerken arabayı sevinçle kullanıyordu.3 haftalık çocuğum vardı yeldanın karnında
    ···
  19. 144.
    +3
    Oysa ki doktorlar Yelda'ya tekrar çocuk sahibi olabilirsin fakat biraz zor olur demişlerdi. Nasıl olmuştu bu nerden çıkmıştı çocuk onca dert varken. Aylar geçmiş ve ben annemden hiç haber alamamıştım. O da aramamıştı beni hiç. Ne yapıyordu acaba bir başına. Yelda'nın da karnı iyice şişmişti. 5 aylık olmuştu bebeğimiz. O gün doktora hem bebeğin sağlığını öğrenmek hemde cinsiyetini öğrenmek için kontrole gitmiştik. Bebek oldukça sağlıklıydı ve cinsiyeti de kız. Kız çocuklarını severdim aslında ama bu defa kız babası olmak bana nasipti. Yeldanın ara ara sancıları oluyor bebek tekme atıyordu. O tekmelerken yelda hep beni yanına çağırıyor tekma atmasını gösteriyordu. Belirgin bir şekilde bebeğin ayağı yeldanın karnında görülüyordu. Sonra geri kayboluyordu. Aslında heyecanlanmaya başlamıştım günler geçtikçe doğum yaklaştıkça. Yelda da çok mutlu hissediyordu kendini benim çocuğumu doğuracağı için. Bazı geceler Yeldanın sancıları o kadar şiddetleniyordu ki erken doğum olacak diye korkuyorduk ikimizde. Saatler günler haftalar geçmişti ve doğum günü gelip çatmıştı artık.
    ···
  20. 145.
    +7
    Okuyucular kendini belli ederse hikayeyi kısa keseceğim beyler sıkılan arkadaşlarımız varmış uzadığı için
    ···
    1. 1.
      0
      Devamm kisa kes biraz 5 gundur okuyoz
      ···
    2. 2.
      +1
      yok panpa hiç sıkılmadan okuyorumbikac saatte bir bakıyorum yeni part gelmiş mi diye
      ···